ATALAY: ÇÖZÜM SÜRECİNİ KARARLILIKLA YÜRÜTECEĞİZ
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Kanal 7'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları cevapladı ve değerlendirmelerde bulundu.
15 Mart 2014 Cumartesi 11:59
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Kanal 7'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları cevapladı ve değerlendirmelerde bulundu.
Atalay, Türkiye'nin vesayet mekanizmalarını temizleyen, millet iradesini yönetimde hakim kılan, çeteleri, mafyaları hepsini temizlemiş bir Türkiye'ye doğru gittiğini belirtti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Son çete bunu da atlattık mı düzlüğe çıkacağız" dediğinin hatırlatılması üzerine Atalay, "Bu da bir gerçeğimiz. Doğru, şu anda büyük bir örgütsel yapı var. Muhalefet partilerinden daha yoğun bir şekilde ve maalesef daha fazla iftira, yalan vesaire içinde alanda çalışan, bir yapı var. Paralel yapı" diye konuştu.
Muhalefet partilerinin alanda kendi siyasetini yürütmesinin normal olduğunu vurgulayan Atalay, bütün bunların dışında görünen ama alanda en aktif olarak AK Parti aleyhine çalışan bir yapı bulunduğunu belirtti.
"Başbakanımız ne dese haklıdır" diyen Atalay, AK Parti döneminde tüm STK'ların, bütün yapıların, cemaatlerin ve dini grupların en özgürce çalıştığı dönem olduğunu aktardı.
"Paralel yapının" gazete, dergi ve televizyonlarına bakıldığında, Aydınlık veya Sözcü gazetelerinden bir farkları olmadığını belirten Atalay, "Hatta daha ileri. O duruma geldi. Yani bunlara baktığınızda aslında, güya hedefi siyaset olmayan, yahutta siyasetle fazla uğraşmayan, öyle görünen falan, bir şey tam siyasetin ortasında ve bu seçim ortamında en fazla siyaseti onlar yapıyor. Bir dini cemaat, bir dini yapıdan, bir dini gruptan öte bütün iftiraları, bütün yalanları, takiyyeyi hepsini içine almış bir çalışma var" diye konuştu.
"BİR KORKU MERKEZİ OLDU"
Dinlemelere de değinen Atalay, şunları kaydetti: "Şu günlerde bakıyorsunuz, dinlemeler, şantajlar yani burası bir korku merkezi... İş adamları korkuyor acaba bizimle ilgili dinleme mi var... bir dinleme endişesi herkesi sarmış. Türkiye'de şu anda dinlemeyle ilgili nerelerde ne konuşuluyorsa, o endişeler, kaygılar hepsi buradan kaynaklanıyor."
Atalay, kendisiyle ilgili "İrancı" iddialarının ortaya atıldığının hatırlatılması üzerine 11-12 yıldır İran'a hiç gitmediğini söyledi.
"ESKİ TÜRKİYECİLERİN HEPSİ BİRLEŞTİ"
Burada olayın dershane olmadığını, yapının giderek devlet kurumlarında yapılanarak söz sahibi olmak istediğini kaydeden Atalay, şöyle konuştu:
"Şuna kesin olarak inanıyorum; bu bir koalisyon. Bu sadece paralel yapı olayı değil. Dışarısı, içerisi hepsi birleşmiş. AK Parti'yi, AK Parti hükümetini ama esas olarak Türkiye'yi yolundan alıkoymak gittiği büyük yürüyüşten vazgeçirmek... Türkiye'yi tekrar eski Türkiye'ye doğru götürmek. Aslında eski Türkiyecilerin hepsi birleşti şu anda. CHP'si, MHP'si, BDP'si, sermayesi, basın kesimi, paralel yapı, dışarıdan, şimdi zikretmiyorum ben onları. Zikredilebilir şeyler ama bunlar herkesin bildiği şeyler. Konuşulan şeyler. Dolayısıyla bu büyük bir koalisyon."
Kriptolu telefonların dinlenmesine ilişkin soru üzerine de Atalay, devletin bunu ciddi bir şekilde ele aldığını söyledi.
Bunun Milli Güvenlik Kurulu'nun açıklamasında da geçtiğini dile getiren Atalay, her çalışmalarında hukukun içinde olmayı çok önemli gördüklerini vurguladı.
Dinlemelere ilişkin ciddi incelemeler yapıldığını kaydeden Atalay, "Düşünebiliyor musunuz, özellikle 2011'in ikinci yarısından itibaren, 2012-2013'te sayıları artık milyonun üzerine çıkan dinlemeler yapılmış. Bu kadar dinleme kararını hakimler nasıl verebilmiş? Ve hiçbir ciddi delil olmadan" dedi.
Yaptıkları yeni düzenlemeyle dinlemelere somut delil şartını getirdiklerinin altını çizen Atalay, bunun ağır cezaya girecek bir durum olmadığını bildiklerini ama bunu bilerek yaptıklarını, bireyi korumak istediklerini söyledi.
Atalay, "Bu kadar kararı veren, o adliye, o yargı, bunları izleyen emniyet, istihbarat, MİT, TİB bunların hepsi şu anda mercek altında ve hepsi inceleniyor. Silinmişler var. Tespit edilmişler. Kişiler de tespit ediliyor. Bütün bunlar görülecek, bütün bunların hesabı sorulacak. Tespit edildi. Hukukun içinde, şu anda dosyaların netleşmesi, şekillenmesi bekleniyor" dedi.
Bir ülkede Adalet Bakanı ve Başbakanın konuşmalarının dinlenmesinin "affedilemez" olduğunu kaydeden Atalay, konuşmaların içeriğinin önemli olmadığını, bunun ciddi bir ulusal güvenlik sorunu olduğunu belirtti.
"TAHLİYELER BERAAT DEĞİL"
Atalay, bir gazetede yer alan ve dinlemeleri sızdıran polislerin tespit edildiği, bir kısmının görevden uzaklaştırılmasının isteneceği haberine ilişkin, "Yurt dışına çıkan var, burada olan var, hepsi hemen hemen tespit edildi, bütün bunlar yürüyor" ifadesini kullandı.
Atalalay, Ergenekoncularla 17 Aralık sürecinde örtülü bir anlaşma yapıldığı ve bu doğrultuda tahliyelerin gerçekleştiği iddialarının sorulması üzerine, "Bu konuda kafa karışıklığı var, vatandaşımızın da kafasını karıştıranlar var. Her şeyden önce, bu tahliyeler beraat değil, sadece tutuksuz yargılanma yani dava devam ediyor, Ergenekon devam ediyor, temyiz safhasına gelecek, ilk mahkeme kararını verdi ama gerekçe yazmadı. Onların mahkemede aldıkları cezalar belli, bu temyize gidecek ve ondan sonra kesinleşecek, herkes cezasını çekecek" dedi.
Kimseyle el altından görüşmediklerini, AK Parti ve hükümet olarak her şeyi açık yaptıklarını belirten Atalay, yargıyı demokratikleştirmeye çalıştıklarını söyledi.
"DAVA ASLA ÇÖKMEDİ"
Darbe girişimleriyle ilgili Balyoz ve Ergenekon davalarına işaret eden Atalay, Balyoz'da alt mahkemenin kararlarını verdiğini, gerekçesini yazdığını, temyiz edildiğini ve üst mahkemenin de kararını verdiğini dolayısıyla bu tahliyelerin bununla bir ilgisinin olmadığını kaydetti.
Atalay, Ergenekon davasının açıldığı 2007 yılından beri eklemelerle giderek karmaşık ve kim suçlu, kim suçsuz ayırt edilemez hale geldiğini söyledi.
"Aslında o dava kendi başına bir rezalet" diyen Atalay, yıllar sonra ilk mahkeme kararının verildiğini ama aradan 7,5 ay geçmesine rağmen gerekçe yazılmadığını kaydetti.
Atalay, "Bizim orada çıkardığımız tutukluluk süresini 5 yıla indirmenin bu tahliyelerle bir ilgisi yok ve olmaması gerekiyor. Ondan dolayı tahliye edilebilenler olabilecek ama alt mahkemenin karar vermediği, KCK için de olabilir, başka yerler de olabilir. Var zaten 150-160 tane var ama onlar bunlar değil" diye konuştu.
Paralel yapının medyasında "dava çöktü" denildiğine işaret eden Atalay, "Dava asla çökmedi, bu dava devam ediyor" dedi.
"ASIL HEDEF TÜRKİYE"
"Bütün bu olup bitenlerde asıl hedef Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü'ne çıkmasın, böyle bir yorum da var. Eğer aday olmazsa bu hedefi güdenlerin, hedefine ulaşması diye bir tablo söz konusu olmayacak mı" denilmesi üzerine Atalay, "Burada asıl hedef Türkiye. 'Türkiye fazla oldu' diyorlar. Koalisyona içeriden katılanlar da 'Bu AK Parti ve Tayyip Erdoğan fazla oldu' diyorlar. 'Hem Türkiye'yi hem Tayyip Erdoğan'ı hem AK Parti'yi durduralım' diyorlar. Ama durduramayacaklar. Bu yürüyor, Allah'ın izniyle bu millet 'durma' diyor, 'yürü'. Biz bu geçitlerin hepsinden çok iyi geçeceğiz" karşılığını verdi.
Bundan sonraki döneme yönelik de bilgi veren Atalay, Avrupa Birliği sürecine bu sene özel önem vereceklerini, demokratikleşme adımlarını hızla sürdüreceklerini kaydetti.
Çözüm süreciyle Türkiye'nin nefes aldığını, baharı yaşadığını belirten Atalay, "Ülkemiz, özellikle Doğu, Güneydoğu yeni bir hayatı, yeni bir baharı teneffüs ediyor, güzel bir hayatı. Çözüm süreci çok önemli bir projemizdir. Bütün bu kararlılığımızla, samimiyetimizle onu yürüteceğiz. Türkiye'yi temelli bu terörden inşallah kurtarmış olacağız ve Türkiye daha da büyüyecek" diye konuştu.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.