ASLI ERDOĞAN VE NECMİYE ALPAY, CEZAEVİNDE YAŞADIKLARINI ANLATTI
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ile Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Zeynep Altıok, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi ve Silivri Cezaevi'ni ziyaret etti.
07 Eylül 2016 Çarşamba 02:19
Aralarında Necmiye Alpay, Aslı Erdoğan, Deniz Seki'nin de bulunduğu isimlerle görüşen CHP'liler izlenimlerini de rapor haline getirdi.
NECMİYE ALPAY: ŞİKÂYETLER BASINA YANSIYINCA TEMİZ ÇARŞAF VERDİLER
Rapora göre, Aslı Erdoğan ile birlikte kalan dilbilimci Necmiye Alpay, "Aslı'nın itirazları ve basına yansıyan şikâyetleri üzerine temiz çarşaf ve su verdiler. Koğuşlar yeni değişmiş, daha öncesine göre haklar oldukça kısıtlı" dedi. Eskiden yapılan arkadaş görüşünün şimdi yasaklandığını kaydeden Alpay, sadece birinci derece yakınla görüşülebildiğini ifade etti. Alpay, "Benim İstanbul'da sadece bir yeğenim var. Onunla, 1. derece akrabam olmadığı için görüşme şansım yok. FETÖ dolayısıyla gelenlerin avukat görüşünde iki kamera, bir ses kaydı ve bir de görevli bulunuyor. Gözlerimle tanık oldum. Koğuşlarda haklar kısıtlanıyor. 12 Eylül'de TKP'den Mamak'ta 3 yıl kaldım. Sistem çok farklı. Biz 45 yatakta 60 kişi yatıyorduk. Her sayım bir işkenceydi" dedi.
‘SAVCI ÖZGÜR GÜNDEM'İN TERÖR ÖRGÜTÜNÜN YAYIN ORGANI OLDUĞUNA KARAR VERMİŞ'
31 Ağustos'ta tutuklandığını, Özgür Gündem'in yayın danışma kurulunda olduğu için cezaevinde olduğunu anlatan Alpay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Savcı Özgür Gündem gazetesinin terör örgütünün yayın organı olduğuna karar vermiş. Özgür Gündem'e uzaktan yakından kim varsa tutuklanıyor. Danışma kurulu tamamen sembolik. Gazetedeki çalışanlar bize takılıyordu 'Biz size danışmıyoruz' diye. Bir kez bile toplantı yapmadık, arada okuyorum.
Özgür Gündem davasını büyütmeye niyetliler. Nöbetçi genel yayın yönetmenlerini de katıyorlar, belki de tutuklayacaklar. Barış Meclisi üyesiyim. Milliyet'in kitap ekinde yazıyorum.
SON GELİŞMELER YENİ BİR DÖNEM, BELKİ SAVAŞ DÖNEMİ GİBİ'
Hiç böyle bir şey beklemiyordum. Tecrübesiz bir insan da değilim. Daha önce hep hazırlıklı olurdum, çantam hazır olurdu. Ama bu hiç aklıma gelmemişti. Özel bir dönem başlamış. Son gelişmeler yeni bir dönem belki savaş dönemi gibi. Savaş dönemi gibi davranıyorlar. Hâlâ düşmanlaştırma politikaları devam ediyor. Yönetenlerin birleştirip insanları birbirine yakınlaştırmaları gerekirken geriyorlar. Memleket iyi bir yere gitmiyor."
ASLI ERDOĞAN: FELÇ KALMA RİSKİM YÜKSEK
Aslı Erdoğan ile yapılan görüşmenin de yer aldığı raporda, Erdoğan'a diyet yemeği ve fıtık yastığı verilmediğine dikkat çekildi. Aslı Erdoğan'ın görüşmede, "16 Ağustos'ta gözaltına alındım. Şu an koğuştayım sorun yok. Fıtık yastığı istedim, yok dediler. Boynumda protez var. 4 boyun fıtığım vardı, 2010 yılında ameliyat oldum. En ufak bir darbede felç kalma riskim yüksek" dediği ifade edildi. Raporda, Erdoğan'ın şu görüşleri de yer aldı:
‘18 YILDIR BİR YAZIMA DAVA AÇILMADI'
"Keyfi ve hukuk dışı bir uygulama. Yasa açıkça diyor ki, yayın danışma kurulu gazeteden kanunen sorumlu olmaz. Benim kaçmam mümkün değil. Ben bilinen bir yazarım. 18 yıldır bir yazıma dava açılmadı. Hakkında dava açılmayan 4 yazımı dosyaya koymuşlar. II. Dünya Savaşı'ndan beri Avrupa'da bir edebiyatçı tutuklanmadı. 14 dile çevrildi kitaplarım ama AKP edebiyatçıları küçümsüyor. Benim kitaplarımda şiddete bakışım belli. Aslı Erdoğan'ı merak eden açar okur.
‘BENİ YASAL HABERLERDEN TUTUKLUYORLAR'
4 yazı var dosyada, biri ‘Bu Senin Baban', Norveç Klassekampen gazetesinde yazdığım bir yazı. Norveç'teki çevirmenim gazeteye yazılarımı göndermiş. O yazıya örgüt propagandası diyorlar. Norveçli gazeteyi ve yazımı PKK'yı övmekle suçluyorlar. Benim hiçbir yazımda PKK yok. Ben o gazetede şiddete karşı yazıyorum. Bu yazı da gazete haberlerinden derlediğim haberler. Beni yasal haberlerden tutukluyorlar. Rahatsız oldukları ‘Cizre'de sivil katliam var' dediğim için. Ama bu yazı benim değil, alıntıdır. ‘Bu Senin Baban' yazısının başı bir gazete alıntısıdır.
‘BENİM ÖRGÜT ÜYESİ OLMAM MÜMKÜN DEĞİL'
Diğeri 'Ayların En Zalimi Nisan' yazım. 'Hurşit Külter nerede' diye bir alıntı haber var. 3. yazı 'Bir Delinin Tarih Okumaları', bir mizahi yazı. Kara Karga dergisinde yayınlanmış bir yazı. Örgüt üyeliğine delil gösteriliyor. Benim örgüt üyesi olmam mümkün değil. 'Faşizmin Güncesi' 4. yazı. Tamamı edebi bir yazı. 'İnsanların diri diri yakıldığı günlerde yaşamak, kimi sivil kimi çocuk' yazıyor, isim yok, Türkiye demiyor. Bundan galiba Cizre'yi çıkarıyorlar. Hiç kimsenin işkence yapma hakkı yok. Ben 18 yıldır insan hakları savunucusuyum. Sadece Kürtleri değil, kadın haklarını, Afrikalı göçmenleri, başörtülü kadınları…
‘TÜRKİYE'DE YOKSULA, KÜRT'E, KADINA AYRIMCILIK VAR'
Vicdani retçiyim, barışçıyım. Kürt değilim. Kürt meselesinde uzman da değilim. Benim alanım insan hakkı ihlalleri. Türkiye'de yoksula, Kürt'e, kadına ayrımcılık var."
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.