'ASİMİLASYONA KARŞIYIZ, ENTEGRASYONDAN YANAYIZ'
Kılıçdaroğlu, anadilde öğretime sıcak baktıklarını, ancak bugün için çözülebilecek bir sorun olmadığını söyledi.
20 Şubat 2011 Pazar 14:50
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Edremit ilçesindeki Merit Şahmaran Otel'de basına kapalı gerçekleştirilen ''Siyasette Başarı Stratejsi'' çalışmasının üçüncü ve son gün toplantısı öncesinde, otelde yöresel kahvaltıda Vanlı kadınların sorunlarını dinledi. Yöreye özgü ''Van kahvaltısı''nı çok beğendiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, kadınlardan hem kahvaltının özellikleri hakkında bilgi aldığını, hem de CHP'li kadınların bölgedeki çalışmalarını konuştuklarını belirtti. Van Gölü'nden ''Van Denizi'' diye bahseden Kılıçdaroğlu, ''Ben denizi ilk kez çocukluğumda burada gördüm. Vapura burada bindim. Bu yüzden Van'ın bendeki yeri çok özeldir'' dedi.
'Kürt sorununu CHP nasıl çözmelidir?'
CHP'nin, Van'ın Edremit ilçesi Merit Şahmaran Oteli'nde düzenlenen 3 günlük ''Siyasette Barışı Stratejisi Çalışması'' sona erdi. Kılıçdaroğlu, aynı otelde düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, Van'da olmaktan duyduğu mutluluğu ifade ederek Van'a miting yapmak için değil, Türkiye'nin sorunlarını bu ilde tartışmak, kanaat önderlerinin, akademisyenlerin, CHP'liler gibi düşünmeyenlerin sorunları nasıl algıladığını ve kamuoyuna nasıl yansıttıklarını dinlemek için kente geldiklerini söyledi. ''Beyin fırtınası'' olarak adlandırdıkları toplantıda CHP olarak, dinleyici konumda olduklarını belirten Kılıçdaroğlu, pek çok şey öğrendiklerini bildirdi.
Katılımcıların toplantıda ''CHP'nin, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da halktan daha fazla oy almak için ne yapması gerektiği" sorusuna da cevap verdiklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, ''Tartışmaların önemli noktalarından birisi de Kürt sorununu CHP nasıl çözmelidir, Kürt sorununa CHP nasıl bakmalıdır? Nasıl bakmalıdır ki çözerse CHP çözer anlayışı toplumda egemen olsun. Zaten bu anlayış var, değişik yerlerde söyleniyor. Bu algıyı güçlendirmek için CHP ne yapmalıdır? Bu konu tartışıldı'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, toplantıda sadece Doğu ve Güneydoğu'da Kürt sorununun ele alınmadığını, Doğu ve Güneydoğu'nun ekonomik sorunları, sosyal sorunları, faili meçhuller, geçmişle hesaplaşma, kadın ve kadına yönelik şiddet, bağımsız olarak şiddet, din ve mütedeyyin insanların kaygıları ve din konusu, idari reform, Avrupa yerel yönetimler özerklik şartı, yoksulluk ağırlı olarak ele alınan konulardan ve CHP'nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki örgütlenmesi, örgütler halkla nasıl daha fazla iç içe almalı'' gibi konuların ifade edildiğini kaydetti.
Seçim barajı konusunda aşağı yukarı ortak bir kararın egemen olduğunu gözlediklerini belirten Kılıçdaroğlu, ''(Seçim barajı yüzde 5 olsun) diye bir düşünce var. Haksız gözaltı ve tutuklamalar tartışılan konulardandı. CHP'nin uzun süre bölgeye gelmemesi, bölge insanıyla diyalog kurmaması, kopukluğun oluşması ve bu sürecin uzun devam etmesi CHP'nin bu bölgede kan kaybetmesine yol açmıştır. CHP'den istenen bölgeye daha fazla gelin, yurttaşlarla daha fazla iç içe olun. Daha fazla diyalog kurun, sorunlarını çözecekseniz doğrudan gelin bu bölgede halka anlatın. Doğu ve Güneydoğu Anadolu insanıyla daha fazla buluşmayı önerdiler bize'' şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, anadilde eğitim konusundaki bir başka soru üzerine de ''Anadilde öğretime sıcak bakıyoruz, anadilde eğitimin bugün için çözülebilecek bir sorun olduğuna inanmıyoruz'' dedi. Ergenekon Soruşturması kapsamında tutuklanan Gazeteci Soner Yalçın'ın sorgusunda ''CHP'den kimlerle görüştüğü'' şeklide soru yöneltildiği ifade edilerek, bunu değerlendirmesinin istenmesi üzerine Kılıçdaroğlu, ''bu konu tartışılmadı ama başsavcının talimatıyla gelişen olaylar, bu tür soruların sorulmasına olanak sağlayabilir. Başsavcının kim olduğunu da biliyorsunuz harhalde; Recep Bey...'' dedi.
''Anadilin öğretilmesi konusunda CHP'nin kendi bakış çerçevesinin'' sorulması üzerine de Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: ''Anadil yasağının kaldırılmasıyla ilgili ilk teklifi veren CHP'dir. Herkesin kendi anadilini öğrenmesi bir insanlık hakkıdır. Onu teslim ediyoruz. Ayrıca biz, asimilasyona karşıyız, entegrasyondan yanayız. Bu da bizim parti programımızda var, kurultay tarafından kabul edilen programımızda var. Temel hak ve özgürlükleri genişletmek, bizim temel hedeflerimizden birisidir.''
Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin ''Anadilde öğretimde zaten sorun yok ama Milli Eğitim bünyesinde böyle bir ders konulması ve kamuda Kürtçe'nin kullanılması asıl tartışma bu'' sözleri üzerine de ''Onlar tartışılıyor, tartışılmasından herhangi bir üzüntü de kaygı da duymuyoruz. Ülkede demokrasi var, özgürlükler var, bunlar tartışılmalı, toplum bir şekilde bu tartışmalara katılmalı, görüşler oluşmalı, olgunlaştırılmalı. Bunlardan herhangi bir şekilde kaygı duymuyoruz, tam tersine bunların tartışılması gerekiyor, demokrasi içinde...'' dedi.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.