ARZU YILMAZ: 'BARZANİ SİLAHLI SİYASETLE MÜCADELE EDECEK'

 Dr. Arzu Yılmaz konuya ilişkin Evrensel'den Şerif Karataş'a konuştu.

Federal Kürdistan Yüksek Seçim Kurulu’nun 1 Kasım’da yapılması planlanan başkanlık seçimleri ve parlamento seçimlerini başkan adayı olmamasından dolayı ertelendiğine dikkat çeken Yılmaz, Barzani’nin yaptığı konuşmayla koltuğunu bırakacağı ancak siyasetten çekilmeyeceği mesajını verdiğini belirtti. Barzani'nin son 10 yılda yaptığı diplomasi ile öne çıkan bir isim olduğunu hatırlatan Yılmaz, referandum sürecinde yaşanan gelişmelerle birlikte Barzani’nin diplomasi dışında silahlı siyasetle mücadelesinin daha ağırlıkta olacağının işaretlerini verdiğini söyledi.

‘KÜRDİSTAN BÖLGESİNDEKİ SİYASET DEĞİŞECEK’

ABD’nin Irak’ta gitmekle kalmak arasında bir türbülans politikasında olduğu belirten Yılmaz, Rusya’nın Suriye’ye dahil olmasının önemli bir etkisi olduğunu dile getirdi. Yılmaz, “Arap baharı sırasında ortaya çıkan olgu: Sınırları değiştiren bir dalgaya uluslararası toplum hazır değil. Bu çok net. Mısır ve Suriye’de bunu gördük” dedi. Irak’ta bu durumun yaşandığını anlatan Yılmaz, Irak’ın toprak bütünlüğü için tehdit olarak görülen Kürtlerin zayıflatılması için, ABD’nin düşman olarak gördüğü İran’ın Irak’ta etkisini artırmasına göz yumduğunu belirtti. Barzani’nin Kürtler içindeki konumunu da hatırlatan Yılmaz, Irak Kürdistanı’nda son 20 yıldır, diplomasiyle yürütülen siyasetin artık farklı bir aşamaya gireceğine vurgu yaptı.

Bunun sadece KDP için değil, YNK, Goran Hareketi başta olmak üzere bir bütün olarak Kürdistan Bölgesindeki siyaseti etkileyeceğini anlatan Yılmaz, şimdi bunun gerilimi ve sıkıntısının yaşandığını belirterek nasıl bir siyasetin izleneceğine dair öngörüde bulunmanın mümkün olmadığını söyledi.

Federal Kürdistan'da İran ve Türkiye’nin referandum ve sonrasındaki tutumlarının sürpriz olarak görülmediğine dikkat çeken Yılmaz, asıl sürpriz olarak görülenin, İran’ın Irak’taki etkisini artıracak olmasına karşın, ABD’nin olup biteni seyretmesi olduğunu belirtti.

2014’e kadar hem Türkiye’nin hem de Federal Kürdistan Yönetiminin karşılıklı ihtiyaçlarından dolayı devam eden ekonomik ilişkilerini hatırlatan Yılmaz, bütün gerilime karşın Habur Sınır Kapısı’nın kapatılmadığını belirtti.