ARZU YILMAZ: BAĞIMSIZLIĞA SAHİP ÇIKAN TEK AKTÖR BARZANİ
Federal Kürdistan Başkanı Mesud Barzani’nin bağımsızlık referandumu talimatını değerlendiren Akademisyen Arzu Yılmaz, Kürdistan’ın bağımsızlığına sahip çıkan tek aktörün KDP Lideri ve Federal Kürdistan Başkanı Mesud Barzani olduğunu ifade etti.
28 Aralık 2015 Pazartesi 12:42
Federal Kürdistan Başkanı Mesud Barzani bağımsızlık referandumu için çalışmalara başlanması talimatını verdi. Meclis’te kurulan bir komisyon çerçevesinde başlatılacak hazırlıklar YNK olmak üzere diğer Kürd partileri ile görüşülecek. IŞID’in Federal Kürdistan’ye saldırmasından sonra sekteye uğrayan bağımsızlık referandumu hazırlıkları, IŞİD’in Federal Kürdistan topraklarından temizlenmesi ve akabinde yürütülen aktif diplomasi ile tekrar başlıyor. Önceliğin IŞİD’le mücadele olduğunu belirten Barzani, bağımsızlıktan da vazgeçmeyeceklerini defalarca dile getirmişti.
“Bağımsızlığa sahip çıkan tek aktör Barzani”
Akademisyen Arzu Yılmaz, Kürdistan’ın bağımsızlığına sahip çıkan tek aktörün KDP Lideri ve Federal Kürdistan Başkanı Mesud Barzani olduğunu ifade etti. Bağımsızlığın yerel ve uluslararası olmak üzere iki boyutu olduğunu söyleyen Yılmaz, “Uluslararası boyutu, Rusya’nın Suriye’ye girmesiyle hepten içinden çıkılmaz bir hale gelen Suriye ve Irak’taki durumun neye evrileceğini kestirmek kolay değil. Yerel boyutu ise bağımsızlık konusu her gündeme geldiğinde Federal Kürdistan ölçeğinde dahi belli bir tabanı temsil eden siyasal aktörlerin farklı tutumlar sergilediği görülüyor“ dedi.
“Devletin ilanından çok tanınması asıl tayin edici unsur”
Federal Kürdistan’ın bağımsızlık ilanının küresel güçlerin bölgede yaşanan sorunları uzlaşarak mı yoksa çatışarak mı çözecekleri ile doğrudan ilgili olduğunu belirten Yılmaz, uluslararası aktörlerin nasıl hareket edecekleri konusunda bir belirsizlik ortadayken, referandum talebinin bir halk iradesinin ortaya çıkması açısından önemli olduğunu söyledi. Yılmaz, “Bir devletin ilanından çok bir devletin tanınması asıl tayin edici unsur, halk iradesi önemli ancak, bu tek başına yeterli değil. Bağımsızlık Federal Kürdistan’ın tek başına alabileceği bir karar değil ve bu sadece Kürdlere özel bir durum değil“ dedi.
Bağımsızlık konusunda Kürd siyasal aktörleri arasında bir mutabakat olmadığını ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti: “Tüm bunlara rağmen tıpkı 2014’te Peşmerge’nin 140. Madde dâhilindeki topraklarda kontrolü sağlamasından sonra gündeme geldiği gibi, bugün yine benzer şekilde Peşmerge’nin Şengal, Kerkük ve diğer bölgelerde hakimiyeti sağlamasından sonra gündeme gelmesi dikkat çekici.”
“IŞİD bağımsızlığı engelleme amacında”
IŞID saldırılarını doğrudan Federal Kürdistan’ın bağımsızlık sürecinin gündeme gelmesiyle ilişkilendirebilecek veriler olduğunu ifade eden Yılmaz, bunun bağımsızlık sürecini engellemeye dönük bir çaba olduğunu söyleyebileceklerini belirtti. Bölgede dinamiklerin sık değiştiğini de ifade eden Yılmaz, “Bölgedeki tutumlar, öncelikler, pozisyonlar sürekli değişiyor. Dolayısıyla otomatik bir mekanizmanın işleyeceğini ne bağımsızlık ne de hiçbir konuda söyleyebiliriz“ dedi.
“ABD ve Rusya mevcut sınırlardan yana”
Bölgede yaşanan belirsizlik sonucu yerel ve uluslararası güçlerin Kürdistan’ın bağımsızlığı konusunda nasıl tavır alacaklarını tahmin etmenin zor olduğunu belirtten Yılmaz, ABD ve Rusya’nın hali hazırda mevcut sınırların korunmasından yana tavır takındıklarını ama bunun sürdürülebilir olmadığını ifade etti: “Bu küresel güçler mevcut sınırların korunmasından yana. Bunun için Maliki Hükümeti’nin yerine Abadi Hükümeti getirildi. Bu yüzden Esad’ın gideceği öngörülmüşken, ‘Esad’lı geçişe evet’ dendi. Konjoktore göre tutumlar değişiyor. Tabi bu sürdürülebilir değil. Irak ve Suriye kendi içinde parçalanmış de facto bölünmüş farklı askeri ve politik gruplardan oluşuyor.”
Kürdistan’ın bağımsızlığı konusunda, Avrupa’nın, Rusya’nın ve diğer ülkelerin alacakları tavrın Suriye ve Irak’ta nasıl bir mutabakat sağlanacağı ile ilgili olduğunu da söyleyen Yılmaz, “Eğer bu uzlaşmayla sonuçlanırsa itiraz yükselmeyecektir. Ama eğer çatışma derinleşirse bir blok diğer bloğun karşısında duracaktır. Kürdistan’ın bağımsızlık talebinin yanında ve karşısında duranların, bu talebi haklı ve meşru gördükleri için değil tamamıyla Ortadoğu’daki pozisyonları ile alakalı olduğunu gözden kaçırmamak gerekir“ dedi.
“Tavrı en net olan bölgesel aktör İran”
Kürdistan’ın bağımsızlığı konusunda en net tavra sahip ülke’nin İran olduğunu söyleyen Yılmaz, İran’nın her fırsatta Kürdistan’ın bağımsızlığına karşı çıktığını ilan ettiğini ifade ederek, “Ancak bağımsızlık konusunda bu tavrın ne kadar tayin edici olacağını dünden daha farklı düşünmek zorundayız. Çünkü İran P5 ülkeleri ile yaptığı anlaşma gereği dünya sistemiyle entegre olma yönünde irade ortaya koydu. Durum bu iken İran’ın bir yıl önceki karşı çıkışının yaratacağı etki ile şimdiki karşı çıkışının yaratacağı etki farklı olacaktır“ dedi.
“Türkiye, Federal Kürdistan’a en tehlikeli dönemde destek sunmadı”
Bağımsızlık konusunda Türkiye’den olumlu bakacaklarına yönelik demeçler olsa da, Kürdistan’ın varlık olarak en büyük tehlikeyi yaşadığı dönemde Türkiye’nin herhangi bir destek sunmadığını söyleyen Yılmaz, Türkiye’nin Federal Kürdistan’ı oluşturmaya çalıştığı Sunni bloğa dahil edebilmesi durumunda buna stratejik olarak karşı çıkmayacağını, karşıt durumda ise Türkiye’nin tavrını kestirmenin kolay olmadığını vurguladı.
“Bağdat tasarrufta bulunamaz”
Mevcut sınırları koruma mekanizmasını sürdürme yönünde bir çaba olsa da, bugün Irak ve Suriye’de egemen bir devletten söz etmenin mümkün olmadığını söyleyen Yılmaz, “Irak Merkezi Hükümeti ne askeri ne de siyasi fazla bir tasarrufta bulunma imkanına sahip değil. Ancak, Irak Merkezi Hükümetini Bağdat’tan ibaret düşünmemek gerekiyor. Bu aynı zaman da İran, Rusya, ABD demek. Dolayısıyla ‘Merkezi Hükümet engelleyebilir mi’ sorusunun cevabını Bağdat’tan çok Tahran, Moskova ve Washington da aramak gerekir“ şeklinde konuştu.
“Kürdlerin bağımsızlık arzusu çok güçlü”
Yapılması öngörülen referandumun bu konuda farklı düşünen Kürd siyasi aktörlerinin politikalarını revize etmeleri ve uluslararası arenada Kürdlerin iradesini anlamak açısından önemli olduğunu ifade eden Yılmaz, “Referandumun hemen ertesinde bağımsızlık gelecek diye düşünmemek gerekiyor“ dedi.
Federal Kürdistan’ın bağımsızlığının diğer parçaların kaderini ipotek altına alacağı görüşü ve diğer parçalardaki siyasal mobilizasyonu ayrılık yönünde tetikleyebileceği yönünde iki farklı görüşün hakim olduğunu vurgulayan Yılmaz, “İpotek altına mı alacak yoksa ayrılma yönünde diğer parçaları tetikleyecek mi? Bu konuda birçok parametre var. PKK en son tahlilde politik olarak bağımsızlığı doğru bulmadığını açıklamış olsa da Kürd kitlesinin bir bağımsız Kürdistan arzusu çok güçlü. Bağımsız Kürdistan bugün tabanda, Kürd kitlesinde karşılığı olan bir siyasi proje. Dolayısıyla bu arzuyu karşılaması yönüyle de PKK’nin bu mevzuyu bir çatışma konusu yapacağını kesinlikle düşünmüyorum“ dedi. (basnews)
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.