ARINÇ: ULUDERE OLAYI PROVOKASYON
Bülent Arınç, "Olayla ilgili adli ve idari soruşturma var. Bir ihmalin, hatanın veya provokasyon çıkması halinde, sorumlular cezalandırılacak" dedi.
04 Şubat 2012 Cumartesi 10:34
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Uludere'de yaşanan olaylara ilişkin, ''Keşke önce devlet, hükümet, kaymakam, vali, neyse... Sivil, asker, gitselerdi o cesetleri alsalardı, ambulanslarla veya helikopterlerle götürselerdi...Oradaki ölülerin yakınlarının kendi ölülerini alarak katır sırtlarında köylere getirmeleri kadar acı bir olay ben hatırlamıyorum. Bu, çok yanlıştır'' dedi.
Arınç, CNN Türk televizyonunda yayınlanan ''Neler Oluyor?'' programına katılarak, soruları cevapladı.
Bülent Arınç, PKK'ya yönelik askeri operasyonlarla ilgili bir soru üzerine, şöyle konuştu:
''54 askerin öldüğünü unuttunuz herhalde. Yani bu operasyonlar onun üzerine başladıysa askeri mi suçlayacaksınız- Yani Siirt'te 4 kızcağızın bir araba içerisinde vurulmasını, 215 mermi sayıldı. Batman'da 8 aylık çocuğu karnında bir kadın öldü. Bingöl'de canlı bombanın üstüne atladı kadın, çocuklarını kurtarmak için, Hatice Belgin, o şehit oldu. Yani bütün bunlara karşı güvenlik güçleri bunu önlemek amacıyla bir harekat yapıyorsa 'Nereden çıktı bu operasyonlar canım huzurumuz bozuldu. Anayasa da bu şartlarda yapılmaz' mı diyeceğiz.''
Bundan sonraki süreçte atılacak adımlara yönelik soruyu yanıtlarken Arınç, şunları söyledi:
''Demokratikleşme, özgürlükler konusunda hiç hız kesmedik. Evet, zaman zaman yavaşladığımız oldu. Habur'da yaşanan olaylardan sonraki süreç, bu işin yavaşlama sürecidir. Ama daha sonra idari tedbirlerle, yasal önlemlerle biz o bölgedeki insanın hayatını kolaylaştırıcı pek çok tedbirler aldık. Bunlardan herkes memnun. Siz BDP'nin yaptığı teklifleri, halkın yaptığı teklifler olarak zannetmeyin. O bölgeyi ben biliyorum. Şırnak'ı bilirim, Van'ı bilirim, Ağrı'yı bilirim, Diyarbakır'ı bilirim, Hakkari'ye gitmedim ama Hakkarilileri bilir ve severim. Anadilde eğitim konusu, yüzlerce insanla konuştuktan sonra bana sadece iki kişi tarafından söylenmiştir. O iki kişi de 'Olsa iyi olur' demişlerdir. Bunların söylediği gibi değil. BDP, siyasi amaçla bunu ileriye sürüyor ve propagandasını yapıyor. Halkın böyle bir şikayeti ve beklentisi yok. Yani binlerce insan arasında özgürce bir referandum yapın veya bir anket yapın. 'Anadilde eğitim istiyoruz bu bizim için büyük bir gerekliliktir' diyecek çok az sayıda insan çıkar. Çünkü halk kendi dilini konuşuyor, ama Türkçe ile de resmi dairede, şurada burada bütün işlerini görebiliyor. Güvenlik ayrı bir konu. Terör oldukça güvenlik olacaktır. Silahlar susmadıkça, silahlar mutlaka kullanılacaktır. Ama biz halkı kendi safımızda görüyoruz. Terörle bağımızı kesiyoruz, onunla anladığı dilde mücadele ediyoruz. Ama halkı da kucaklayacak, ekonomik, sosyal ve siyasi pek çok tedbir alıyoruz ve almaya da devam edeceğiz.''
'KAÇAKÇILIK SUÇ, AMA CEZASI ÖLÜM DEĞİL'
''Uludere konusunda hükümet neden özür dilemiyor-'' sorusuna Arınç, şu yanıtı verdi:
''Ne kadar üzgün olduğumuzu hepimiz ifade ettik. Bunlar 'timsah gözyaşı' değil. Hakikaten çok üzüldük. Neden- Çünkü halk o kadar memnundu, terörle mücadele o kadar başarılı gidiyordu ki her şeyi berbat edecek bir olay çıktı ortaya. Bunu hükümet yapmış olabilir mi istemiş olabilir mi- Hayır, kesinlikle. Bu, çok kötü bir olay. Kaçakçılık yapmak için oraya giden ve dönen insanlar bombalandı. Kaçakçılık suç, ama cezası ölüm değil. Bunlar bizim sivil insanlar, yani memleketimizin insanları. İçlerinde terörist yoksa ve terör amaçlı silah vesaire getirip götürmüyorlarsa... Önce işaret fişekleri, sonra birkaç topla ateş yapılmış, ondan sonra da görüntülere göre, kendi düşüncelerine göre, bu bir içeriden dışarıya, dışarıdan içeriye bir terörist kafilenin girişi zannedilmiş ve bombalama yapılmış. Dış gözle baktığımız zaman bunu görüyoruz. Ama ölenler çocuklar, gençler ve masum insanlar. Yani terörist değil. Şimdi burada ortaya çıkan olay, terörle mücadelenin en trajedi noktası. Bundan dolayı hepimiz üzüldük.''
Özür dileme noktasında, bunu kendilerinden siyasi amaçla beklenti haline getirenler olduğunu dile getiren Arınç, ''Özür dilenmedi ama şu yapıldı, bu olayla ilgili adli ve idari soruşturma var. Hem Uludere hem Şırnak hem de Diyarbakır konunun üzerinde. Bir taraftan da İçişleri Bakanlığımız ve Genelkurmay Başkanlığımız bu olayı soruşturuyor. Bir kasıt olmasa bile, en azından bir ihmalin, bir hatanın veya hiç ummadığımız şekilde bir provokasyonun ortaya çıkması halinde, sorumlular hem ilan edilecek hem de cezaları verilecek'' dedi.
'KEŞKE DEVLET O CESETLERİ ALSAYDI'
Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Orada bir hata şu; kendi kendimize konuşuyoruz, biz kendi aramızda bunu konuşuyoruz. Yani orada bombalama yapılmış, insanlar ölmüşler, katırlar da telef olmuş. Keşke önce devlet, hükümet, kaymakam, vali, neyse... Sivil, asker, gitselerdi o cesetleri alsalardı, ambulanslarla veya helikopterlerle hastanelere veya adli tıbba götürselerdi. Yoksa oradaki ölülerin yakınlarının kendi ölülerini alarak katır sırtlarında köylere getirmeleri kadar acı bir olay ben hatırlamıyorum. Bu, çok yanlıştır. Neden böyle olmuştur, neden böyle düşünülmüştür, hangi imkansızlık vardı bilmiyorum. Ama kendimi o babanın, o annenin yerine koyuyorum, çocuğumu parçalanmış halde buluyorum orada ve kendi imkanlarımla köye götürüyorum, eve götürüyorum. Bu acıları katmerleştiren, daha da acılaştıran bir olaydır. Ama sebepler...onu şüphesiz bilemiyorum.''
'PROVOKASYONA İNANIYORUM'
''Dış kaynaklı ya da ordu içinde hala 'derin devlet' dediğimiz farklı grupların hükümeti zor durumda bırakmak için provokasyonu olabileceği düşüncesi var. Buna inandınız mı-'' sorusuna karşılık Arınç, ''Ben inanıyorum, çünkü bugüne kadar yaşadığımız fevkalade olaylar... Şuna üzülüyorum; her şey çok mükemmel gidiyordu. Bizim bölgeden, halktan aldığımız izlenim şu, Allah sizden razı olsun, rahatladık, özgürleştik, huzura kavuştuk'' diye konuştu.
''Hangisine inanıyorsunuz ordu içinden mi İsrail mi İran mı özel bir ad verebilir misiniz-'' yönündeki soruya karşılık da Arınç, ''Ben bilemem, failleri meçhul. Ama bu araştırma sonucunda bir ipucu bulacağız. Şu anda kimseyi itham etmiyorum. Ama bu olay, terörle mücadelenin üzerine düşen çok büyük kara gölge oldu. Her şeyi bir anda berbat edecek bir eylem olarak yapıldı. Bunu amaçlayan nedir, bu soruşturma onu ortaya koymalı'' dedi.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.