01 Mayıs 2024
  • İstanbul15°C
  • Diyarbakır17°C
  • Ankara17°C
  • İzmir21°C
  • Berlin20°C

ANTER CİNAYETİ 18 YIL SONRA MAHKEME YOLUNDA

Kürt yazar Musa Anter'in öldürüldüğü suikastten ağır yaralı olarak kurtulan yazar Orhan Miroğlu, olayı yargıya taşıyor.

Anter cinayeti 18 yıl sonra mahkeme yolunda

15 Ekim 2010 Cuma 11:26

Miroğlu, eski Milli İstihbarat Teşkilatı Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür'ün açıklamaları ve Hanefi Avcı'nın "Haliç'te Yaşayan Simonlar" kitabındaki anlatımları üzerine yeniden harekete geçtiğini belirtiyor.

 Kürt Yazar Musa Anter, 20 Eylül 1992'de festival için gittiği Diyarbakır'da öldürüldü. Faillerin "biz öldürdük" itirafına, Susurluk raporunda "hataydı" nitelemesi ile doğrulanmasına rağmen dava konusu bile olamadı. Cinayet zamanaşımına uğramaya yüz tutmuşken, suikasttan ağır yaralı kurtulan ve aynı zamanda Anter'in yeğeni olan yazar Orhan Miroğlu harekete geçti. Miroğlu bugün Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı'na giderek, suikastla ilgili suç duyurusunda bulunacak.

Miroğlu, eski Milli İstihbarat Teşkilatı Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür'ün açıklamaları ve 'Devrimci Karargâh örgütü' soruşturmasında tutuklanan Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın "Haliç'te Yaşayan Simonlar" kitabındaki anlatımları üzerine yeniden harekete geçtiğini belirtiyor. Miroğlu dilekçesinde Eymür'ün gündeme getirdiği Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ın 1995'te MİT'e verdiği ifadesinin de istenerek açıklanmasını talep edecek. Geçtiğimiz hafta Miroğlu ile birlikte bir televizyon programına katılan Eymür, Anter olayında Mahmut Yıldırım'ın PKK'nın tepe isimlerinden birini kullandığını söyledi. Miroğlu, Eymür'e bu kişinin kim olduğunu sordu. Eymür hatırlamadığını ancak Yeşil'in 1995 yılında MİT tarafından sorgulandığında verdiği ifadede bu ismin yer aldığını ve ifadesinin de MİT'te olduğunu belirtti. Yeşil'in söz konusu ifadesinin bir kısmı kamuoyuna yansıdı ancak sızan bölümde herhangi bir isim yer almıyor. Orhan Miroğlu, "Eymür'e göre Yeşil'in ifadesi MİT'te duruyor. Bu ifade getirtilsin. Dava açılsın. İlgili tanık ve sanıklar mahkeme huzuruna çıkarılsın. Her şey açığa çıksın." diyor. Olayda JİTEM ve PKK'nın ortak hareket ettiği iddiası eskiden beri kafaları karıştıran bir soru işareti. Çünkü, suikastın yaşandığı gün Musa Anter, iddialara göre PKK'nın üst düzey bir yetkilisi ile görüşeceği bilgisi üzerine ve gelen tanıdık aracıya güvenerek otelden ayrılıyor. Anter ve Miroğlu'nu PKK yetkilisi ile görüşmeye götüren şahıs yolda ikisine de kurşun yağdırıyor.

Orhan Miroğlu'nu yeniden harekete geçiren diğer neden ise Hanefi Avcı'nın kitabında anlattıkları. Avcı kitabında, HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın ve JİTEM'den tasfiye edildikten sonra öldürülen Binbaşı Cem Ersever cinayetlerini ayrıntıları ile anlatıyor. Avcı, Vedat Aydın cinayetinin 7. Kolordu Komutanlığı'na kadar uzandığına işaret ediyor. Avcı'ya göre Ersever'in ekibinde yer alıp kurtarılan ve o dönemde emniyete çalışan Ali Ozansoy ise Anter olayında da kilit bir role sahip. Miroğlu'na göre, Anter'in öldürüldüğü gece, JİTEM merkezinde gelişmeleri telsiz başında izleyen ve Yeşil'e bilgi veren kişi Ali Ozansoy'du. Yine Miroğlu'na göre Anter cinayeti konusunda anlatacak şeyleri olan birinin Emniyet'te çalıştığı halde hâlâ ifadesine başvurulmamış olması çok vahim. Miroğlu, Ozansoy'un ifadesine başvurulmasının Diyarbakır'da devam eden JİTEM davasını yepyeni bir safhaya taşıyacağına inanıyor.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.