ANA DİL HAKTIR AMA YASAKTIR!

Ana dillerinde savunma yapmayı talep eden Kürt siyasetçilerin bu talebini kimi zaman mikrofonu kapatarak, kimi zaman tutanaklara, ‘bilinmeyen bir dilde’ ya da ‘Kürtçe olduğu düşünülen bir dilde konuştular’ ifadeleriyle reddeden, ‘sanıklar Türkçe biliyor bu nedenle Kürtçe savunma yapmalarına gerek yoktur’ şeklinde yorumlarda bulunan mahkemelerin birinden bu kez farklı bir yorum geldi. Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ana dilde savunma yapmak istediklerini belirten sanıkların talebi ‘Ana dilde savunma bir insan hakkıdır ama yasalar buna engeldir’ denilerek reddedildi. 

23 Ekim 2011’de Van’da meydana gelen ve yüzlerce kişinin yaşamını yitirdiği 7.2 şiddetindeki depremin ardından, Mardin’in Kızıltepe ilçesinde topladıkları yardımları ‘örgüte aktarıldığı’ iddia edilerek, gözaltına alınan ve haklarında dava açılan 5’i tutuklu 11 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşması Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkemede sanıkların ana dillerinde savunma talebine savcının ve mahkeme heyetinin yorumu yasaların temel insan hak ve özgürlüklerini yasakladığına dair bir itiraf niteliği de taşıdı. 

ANA DİLDE SAVUNMA HAKTIR AMA... 

Tutuklu sanıklardan 2’sinin sürgün edildikleri Şakran Cezaevi’nden getirilmediği duruşmada, diğer 3 tutuklu sanık ile 4 tutuksuz sanık ve sanık müdafileri hazır bulundu. Yapılan kimlik yoklamasının ardından iddia edilen hususlara ilişkin sanıkların Kürtçe savunma talebi ile ilgili iddia makamı bir ilke imza attı. İnsanların kendilerini en iyi bildikleri dilde ifade edebilmenin bir hak olduğunu belirten savcı, ancak CMK’nın 202/1 maddesinin talebin kabulü önünde engel olduğunu söyledi. Savcı talebin kabul edilmesi için yasal değişiklik gerektiğini belirtti. Mahkeme heyeti de ana dilde savunma hakkının temel insani bir hak olduğunu, ancak mevcut yasa nedeniyle bu konuda hüküm koyamayacaklarını belirterek, sanıkların anadilde savunma talebini CMK’nın 202. maddesi gereğince reddedilmesine karar verdi. 

Sanıkların isnat edilen suçlamalara ilişkin ana dillerinde verdikleri cevaplar tutanaklara, ‘Sanığın Kürtçe konuştuğu görüldü’ şeklinde yazıldı. (evrensel)