ALTAN TAN: HAK, HUKUK, DEMOKRASİ... BUNA NİYETİNİZ VAR MI YOK MU?

BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, "Halkın yarısıyla savaşarak iktidar olunmaz, olunsa da bunun hiç kimseye faydası olmaz" dedi.

Tan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın son dönemlerde tavrı, sözleri ve üslubunun Türkiye için tehlikeli olduğunu iddia etti.

Erdoğan'ın "Yüzde 50'yi karşıma alayım, çatışayım, döveyim, her gün gereyim; öbür yüzde 50'yi de yanıma alayım, bu da bana yeter, beni iktidar da yapar, cumhurbaşkanı da yapar" siyaseti uyguladığını öne süren Tan, Türkiye'de kim iktidara gelirse gelsin, yüzde kaç oy alırsa alsın toplumsal barışı sağlaması gerektiğini belirtti. 

Tan, "Türkiye'nin bütün sinir uçlarıyla oynamanın ve Alevi, Kürt, Sunni, dindar, laik, zengin, fakir" üzerinden bir çatışma siyaseti yapmanın Türkiye'yi kısa zamanda Ortadoğu bataklığının içine çekeceğini" ileri süren Tan, şöyle devam etti: 

"Siz halkınızın veya seçmenlerinizin yüzde 50'sine düşman muamelesi yaparsanız, Allah korusun bunun gideceği yer bir iç savaş olur, başka bir şey olmaz. Kabahatin en büyüğünü kendinizde arayınız. Etrafınızda size gaz veren, halka gaz atan bu şebekenin de ne olur farkına varınız. Halkın yarısıyla savaşarak iktidar olunmaz, olunsa da bunun hiç kimseye faydası olmaz. Yeni bir Chavez'e yeni bir Ahmedinejad'a ihtiyaç yok. Onların sahipleri bile onlardan vazgeçti. Gelin siz sıklıkla dillendirdiğiniz Özal'ın yoluna, demokrasi yoluna, halkı anlaştırma, birleştirme, uzlaştırma, kaynaştırma yoluna dönünüz. Yoksa hep birlikte zarar edeceğiz. Sadece sizi düşünüyor olsaydık belki bu kadar yalvarmazdık. 'Başına ne gelirse gelsin haketti, nerede inceyse orada kopsun' diyebilirdik. Birlikte barış içinde yaşamayı sağlamaya ihtiyacımız var. Bunun da tek yolu var. Bu yoldan hızla geri dönecek, u dönüşü yapacaksınız. Yeni dünya standartlarında bir anayasayı toplumun önüne getireceksiniz. Bunu yapmak yerine, 'yeni anayasayı da rafa kaldırayım, kulağımın üzerine yatayım, her gün bir şehirde miting yapayım, naralar atayım' derseniz, memlekete yazık edeceksiniz. Akıbetiniz de değişmeyecek, tasfiye olacaksınız." 

Kürt meselesinin geldiği noktada artık bekleyecek, oyalanacak dönemin kalmadığını öne süren Tan, "Cek, cak, cuk, cik dönemi bitmiştir. PKK çatışmaları durdurmuş, silahlı güçlerini çıkarmıştır. Ne yapacaksanız yapacaksınız. Yapmayacaksanız 'yapmıyorum' diyeceksiniz. Böyle alavere dalavere, kuru gürültü, nara atma, bağırma, kabadayılıkla gidilecek bir yer kalmamıştır. Hukuk, hak, demokrasi... Buna niyetiniz var mı yok mu? Varsa yanınızdayız, yoksa karşınızdayız" dedi. 

Bir gazetecinin, Diyarbakı'da yapılan "Kürt Konferansı"nda, ''Kürt halkının kendi geleceğini belirleme hakkı vardır" şeklinde bir karar alındığını hatırlatması üzerine Tan, "sadece Kürt halkının değil, bütün halkların kendi geleceğini belirleme hakkı bulunduğunu" ifade etti. Tan, "Neticede Kürt halkının da önüne projeler konulur, oyunu kime verirse onun yönetimine razı olmuş demektir. O yönetimle idare edilir" diye konuştu.