03 Mayıs 2024
  • İstanbul14°C
  • Diyarbakır17°C
  • Ankara11°C
  • İzmir18°C
  • Berlin16°C

ALPER GÖRMÜŞ: 28 ŞUBAT SÜRECİ BİTMEDİ

Taraf yazarı Alper Görmüş, yazdığı iki ciltlik 'Büyük Medyada Ergenekon Haberciliği' isimli kitabını basına tanıttı.

Alper Görmüş: 28 Şubat süreci bitmedi

12 Mayıs 2011 Perşembe 10:16

Darbe Günlükleri'ni yayımlayan Nokta Dergisi'nin eski genel yayın yönetmeni ve Taraf yazarı Alper Görmüş, yazdığı iki ciltlik 'Büyük Medyada Ergenekon Haberciliği' isimli kitabını basına tanıttı. Ergenekon'u 'teşkilat-zihniyet' diye ayırdığını belirten Görmüş, yaptığı çalışmayla 'zihniyeti' deşifre ettiğini söyledi. "Bu ikisinin iç içe geçtiği çok yer var. Teşkilatın zayıflaması zihniyetin zayıflaması anlamına gelmiyor, aksine teşkilat zayıflarken, zihniyetin güçlendiği zamanlar oluyor." diyen Görmüş, gelinen noktada 28 Şubat'ın bitmiş bir süreç olmadığı uyarısında bulundu. Ergenekon zihniyetinin devam ettiğini vurgulayan Görmüş, son dönemdeki etki alanlarının siyasete kaydığına işaret etti.

Geçmişte, ordunun siyasetin üstüne abandığını; ancak TSK'nın elini taşın altına koyarak çok yıprandığını fark ettiğini belirten Görmüş şöyle devam etti: "TSK, yeni anlayışta; STK'ları, üniversiteleri, özellikle yargıyı da yanına çekip, toplumu da işin içine katarak, bir düşman yarattı ve bu düşmanı birlikte yok etmeye çalıştılar. Bu süreç bitmedi. Bu amaçla, toplumda geniş bir orta sınıfın, 'Düşman nasıl imha edilirse edilsin' anlayışıyla, bu düşman algısına inandırıldığını düşünüyorum. İyimserim; ama bu zihniyet şimdi CHP içinde yol kat etti. Ergenekon zihniyeti var olmaya da devam edecek. Ergenekon'un CHP içindeki örgütlenmesi, kriminal faaliyetlerinin son bulduğu anlamına gelmez. Siyaseti de etki alanı olarak kullanmaya başladığını gösterir."

'AMA...'LI CÜMLELER KULLANANLAR SAMİMİ DEĞİL

Darbe günlüklerinden bugüne özellikle Ergenekon soruşturmasına yönelik çok fazla değişim yaşandığını anlatan Görmüş, bu süreçte medyanın rolünü şöyle anlattı: "Ergenekon süreci, o kadar ağır biçimde üzerlerine çöktü ki, meslektaşlarım günlüklere verdikleri tepkiyi bile gösteremediler. Ve meşhur 'Ama...'lı cümleler kurulmaya başlandı, 'Biz bu davanın önemini biliyoruz ama...' gibi. Ben bu arkadaşların samimiyetine asla inanmıyorum. Bu yazıların belli bir andan sonra yazıldığı gibi bir durum da var. Türkan Saylan'dan sonra, Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın tutuklanmasından sonra ortaya çıkan bir grup var."

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.