ALİ ŞEN'DEN ŞOK SÖZLER!
Fenerbahçe'nin efsane başkanı Ali Şen'den çok tartışılacak, gündemi sarsacak açıklamalar... Şen, Daum hakkında bakın ne dedi...
11 Kasım 2009 Çarşamba 09:56
-Tuncay Fenerbahçe'ye dönerse hayal kırıklığına uğrayabilir! Metin Oktay ve Can Bartu, hiçbir zaman gittikleri gibi olamadılar!
-Daum'un bu yıl en önemli yılıdır. Takımı şampiyon yapamadı mı, sezon sonu BUUMMM olur!
-Aziz Yıldırım, kulübe büyük hizmetlerde bulunanlara vefası olmayan bir kişi! Ama her şeyi o yapmadı; temeli atan bizlerin gönüllerdeki yeri tartışılmaz!
-Faruk Süren Türkiye'nin kulüpler içindeki en büyük başkanıdır.
-Bizim Çeşmeli Mustafa, Daum kadar şanslı olsaydı, bugün Beşiktaş açık farkla lider olurdu!
Tuncay Şanlı Fenerbahçe'ye para kazandırmadan gittiğinde, büyük hedefleri vardı. Ancak ilk yıl takımı Middlesbrough küme düştü. İkinci takımı Stoke City'de ise son maçta 81. Dakikada oyuna girdi ama 87'de alındı! Gururu incindiği söylenen Tuncay'a ve Fenerbahçe'ye bir tavsiyeniz var mı?
Tuncay, Fenerbahçe tribünlerinin son jenerasyondaki en büyük sevgilisi ve yıldızıydı. Genç yaşta Fenerbahçe kaptanı oldu. Dünya yıldızlarının önünde sahaya kaptan olarak çıktı.
Bugün Avrupa'da ve dünya futbolunda en çok arananlar, hücumculardır. Tuncay dikine kaleye giden, her tarafta oynayabilen hareketli bir forvet. Yaşı genç, oynadığı takım büyük Fenerbahçe'ydi. Milli takımda da kaptanlık yaptı. İngiltere'ye giderken yanlış kulübe gitti. Tuncay'ın aslında stiline en uygun lig İngiltere'ydi. Lig doğru takım yanlış! Büyük takımlara gitseydi bugün hiç kuşkusuz dünyanın en tanınmış forvetlerinden birisi olurdu. Tuncay'ın en büyük yanlışı bu oldu.
Menajeri Erdinç, Tuncay'ın bu noktaya gelmesinde büyük katkısı olan kişidir. Ancak galiba uluslar arası ilişkilerde pek başarılı olamadı. Bu noktadan sonra Tuncay'ın iki şeye karar vermesi lazım; ya bulunduğu takımda çalışıp bütün İngiltere'nin önünde kendisini sezon sonunda büyük bir takımın istemesini temin etmek; ki o da usanmadan bıkmadan çalışmakla olur. Ya da Fenerbahçe'ye dönmesi. Ancak Fenerbahçe'ye dönerse hayal kırıklığına uğurayabilir! Zamanında Metin Oktay ve Can Bartu İtalya'dan kendi takımlarına döndüklerinde, hiçbir zaman gittikleri gibi olamadılar!
Fenerbahçe ile Saadettin Saran arasındaki 'düello' camiaya zarar vermiyor mu? Ticari bir anlaşma, Fenerbahçe sevgisinin önüne geçmiş gibi görünürken, yaşanan tartışma taraftarın yüreğinde yara bırakmaz mı?
Ben bu tartışmalardan hiç mutlu değilim. İşin iç yüzünü tam bilmiyorum. Ama ben uzun yıllar, o şartlarda, özellikle 30 yıl evvel iş dünyasını kulüp yönetimine çekmek için çok gayret sarfettim. O unutulmaz efsane yönetim kuruluna da rahmetli Mete Haslar'ın, Ali Dinçkökler'in Ömer Çavuşoğlular'ın, Abdullah Acarlar'ın ve diğerlerinin girmesini temin etmiştim. O yönetim, Fenerbahçe''de bir devrimdi. Sonraki yönetimlerime de yine Türkiye'nin ünlü işadamlarını aldım. Akıl, tecrübe ve beyin peşine gidip, sonra ceplerindeki paralara baktım!
O şartlarda Fenerbahçe'yi yönetmek dünyanın en zor işiydi. O yönetimlerin sayesinde Fenerbahçe'nin Samandıra Tesisleri'ni yaptık, altyapısını kurduk, bugünkü Fenerium'un temellerini attık. Fenerbahçe'nin borsaya açılmasının ilk temelini de biz attık.
Bugün kulüpte ne güzellikler varsa, temellerini atan ben ve arkadaşlarımdır.
Saadettin Saran babası Özbek Saran, kıymetli bir insan, tanıdığım bir kişidir. Saadettin'i de, dünya ile ilişkili, futbol işlerini bilen biri olarak tanımıştım. Sonra çabuk zengin oldu. Zenginlik bazı insanların kişiliğinin önünde gider. Oğlum Metin Şen, Saadettin için benden bir gün randevu istedi. Geldi, konuştuk. Sonra bazı demeçler verdi, beğenmedim.
Kulübe ne kadar faydalı olur bilmiyorum. Ancak faydalı olabilecek insanları itmenin hep karşısında olmuşumdur!
Aziz Yıldırım'ın başarılı olduğunu hep söyledik. Ancak düne, bu kulübe büyük hizmetler yapanlara vefası asla olmayan bir kişi. Bu kulüpte her şeyi Aziz Yıldırım yapmadı! Bütün yapılanların temelini atan bizlerin, Fenerbahçeliler'in gönlündeki tartışılmaz yerimiz mevcuttur.
Yıldırım pek öyle değil! Saadettin Saran'a da mı öyle bakıyor acaba??
Daum'un oynatmadığı Semih Avrupa'yı istiyor, Güiza formsuz; yönetim sol bek arıyor ve Alman hoca forvet istiyor. Ara transferde Fenerbahçe'nin rotası ne yöne olur?
Daum takımla oynamayı, sürpiz yapmayı, ve zig-zaglar çizmeyi sever. Görüyorum ki, zig-zaglar yapmayı adet haline geterimiş. Bir gün "Aykut Kocaman'dan taktik aldım" diyor, diğer bir gün "Transferi sadece ben ve başkan Yıldırım" yaparız diyor. Takımın hangi noktasına nasıl futbolcu lazım, Daum tespit edecek. Ama Sportif Direktör Aykut Kocaman da taktik verecek kadar zekası varsa, gayet tabi ki bu transferlere fikir beyan edecek!
Semih milli takımımızın santrforu. Yani bir tarafta Türkiye, diğer tarafta İspanya gol kralları elinde. Gakat ikisi de yedek! İyi antrenör, zeki antrenör, futbolcuların performansını yükseltendir! Yıldızı bitiren de var, bilinmeyen bir futbolcuyu yıldız yapan da!
Daum'un bu yıl en önemli yılıdır. Takımı şampiyon yapamadı mı, sezon sonu BUUUMM olur!
Sizin hep söylediğiniz bir şey var: "Türk futbolcuları savunma yapmayı bilmiyor".. Dünya futbolunda başarılı olan takımların, bu özelliğinin olduğuna vurgu yapıyorsunuz. Galatasaray savunması, mesela Servet "Artık savunmada daha rahatız çünkü orta saha bize yardım etmeye başladı" diyerek, üstü kapalı "Elano'nun göbekte oynamasını tercih etmiyoruz" demeye getirdi. Çünkü Elano oynayınca, orta sahada mücadele azalıyor ve Barış-Mehmet Topal-Mustafa Sarp üçlüsünün yıpratıcılığı olmayınca rakipler bu bölgeyi rahatlıkla geçiyor. Siz de aynı düşünceyi paylaşıyor musunuz?
Türk futbolcusunun, savunmada nerede duracağını öğrenmesi, eskiye göre daha kolay. Bazı kaleciler nerede duracağını bilir, top kucağına gelir! Futbolu bilmeyenler "Ne şanslı kaleci" derler. Bazı kaleciler sağa sola kedi gibi uçar, tribünlerden alkış alır, ama çok gol yer. Kaleci Varol, Beşiktaş'ta öyleydi, Turgay Şeren de Galatasaray'da öyleydi..
Servet, takımda, kimi nasıl nerede oynayacağını karar verecekse, vay o takımın ve o teknik direktörün haline! Bir takım için en büyük dinamit, bir futbolcunun kadro ve taktik hakkında konuşmasıdır. Bunu hiçbir zaman kimseye müsaade etmedim.
Fenerbahçe basketbol takımında bir 'kaynama' var. Taraftarın segilisi ABD'li Solomon, sözleşmesi feshedildikten sonra ülkesine giderken havaalanında antrenör Tanjevic'e patladı! "Yıldızları sevmiyor" dedi. Basketbolda neler oluyor?
Büyük kulüpler içinde basketbol şubesinden başkanlığa direkt gelen tek kişi benim. Futbol şubesinde hiç görev almadım. Basketbol şubesinin başında, 35 yıl evvel görev yaptım. O günkü şarltar da boş olan salonları doldurmuştuk. Bugünkü şartlarda, hele hele Ülker'in sponsorluğunda, Fenerbahçe formasıyla yapılan maçlarda salonlar boş! En büyük facia bu. Taraftarlar neden salonları doldurmuyor? Başkan bunun çaresini çabuk bulsun, artık tecrübe sahibi oldu.
Ben ne Tanjevic'e, ne Solomon'a bakarım! Salonların boşluğundan üzüntü duyan bir kişiyim. Bütün sorumluluk da Aziz Yıldırım'ındır. Çünkü paraları Fenerbahçe taraftarları veriyor. Bu paraları iyi yönetmesi lazım.
Galatasaray'a UEFA Kupası'nı kazandıran Başkan Faruk, Süren, "Fenerbahçe'nin bizi yendiğinde yaşadığı büyük sevinç, büyüklüğümüzü gösterir" dedi. Bu, masum bir söylem midir yoksa bir 'kızdırma taktiği' olarak kabul edilebilir mi?
Faruk Süren Türkiye'nin kulüpler içindeki en büyük başkanıdır. Bunu her zaman söyledim! Galatasaray'ın büyük bir kulüp olduğu, UEFA'yı kazandığı, Süper Kupayı aldığı da bir gerçektir. Biz Galatasaray'ı her yenişimizde büyük sevinç duyarız. Hiçbir UEFA şampiyonunu, hiçbir takım arka arkaya bu kadar çok yenmemiştir! Fenerbahçe büyük takımları yenmekten çok haz alır. Büyük takım Galatasaray'ın, bu kadar çok yenildiği Fenerbahçe'den başka büyük bir takımla oynadığını sanmıyorum.
Beşiktaş Mustafa Denizli yönetiminde adeta yeniden doğdu. 5'te 5'le ligde üçüncü sıraya yerleşti. Geçen sezonki gibi iki ezeli rakibinin arasından sıyrılıp şampiyon olabileceklerinin ışığını görebiliyor musunuz?
Bu yaptığımız söyleşilerde daha evvel, sezona çok kötü başlayan Denizli için şunları söylemiştim: Bizim Çeşmeli, bir Hollandalı ve Alman'ın arasından sıyrılıp, onların önüne geçebilir. Bunu söylerken, Mustafa'nın şansına değil, zekasına ve kişiliğine güvenmiştim. Zaten Daum kadar şanslı olsaydı, bugün açık puan farkıyla lider olurdu! O kaybettikleri puanları da tabelada görürdük.
Trabzonspor'da Mehmet Ali Yılmaz'ın yeniden başkanlığa gelebileceğine dönük sinyaller geliyor. Sadri Şener böyle bir durumda aday olmalı mı yoksa Yılmaz'a yolu açmalı mı?
Mehmet Ali Yılmaz Trabzonspor'da Onursal Başkan.. İlk başkanlığındaki o heyecanını hiç unutmamam. Adını taşıyan tesislere temeli beraber atmıştık. Trabzon benim için çok önemli bir yer ve insanlarını çok severim. Mehmet Ali mi olur, başkası mı olur, onu pek bilmiyorum. Ama artık Trabzonlular'ın yan yana gelip, o şaşalı günlere dönme zamanları gelmiştir. Yoksa çok ayıp oluyor!
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.