AKADEMİSYENLERE ART ARDA SORUŞTURMALAR
Pek çok yerde süren çatışmalara ilişkin bildiri yayımlayan akademisyenler hakkında savcılıklar ve üniversiteler soruşturma açmaya başladı. İlk uzaklaştırma Sakarya Üniversitesi'nden geldi.
14 Ocak 2016 Perşembe 14:01
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bölgedeki çatışmalarla ilgili bildiri yayımlayan akademisyenleri, Türkiye'ye karşı ihanetle suçlamasının ardından Türkiye'nin pek çok ilinde üniversiteler ve 4 şehirde savcılıklar bildiride imzası olan akademisyenler hakkında soruşturma başlattı.
Dört savcılıktan soruşturma
Akademisyenlerin bildirisine ilişkin Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı da resen soruşturma başlattı. Başsavcılığın açıklamasında, "Bildiri metninin içerik itibarıyla Terörle Mücadele Kanunu'nun 7/2 maddesinde düzenlenen 'Terör örgütünün propagandasını yapmak' ve Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesindeki 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ve devletin kurum ve organlarını alenen aşağılama' suçlarını oluşturabileceği" iddiasına yer verildi.
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, yargı alanı içerisinde bulunan Avcılar, Başakşehir ve Küçükçekmece’deki üniversitelerde akademisyen olarak görev yapan ve "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" bildirisine imza atanlar hakkında resen soruşturma açıldı.
Bu akademisyenler hakkında "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik, halkı kanunlara uymamaya tahrik, Türklüğü, cumhuriyeti, devletin kurum ve organlarını aşağılama ve terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından işlem yapılacağı belirtildi.
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı da bildiride imzası bulunan Abdullah Gül Üniversitesi (AGÜ) öğretim üyesi Prof. Dr. Bülent Tanju hakkında resen soruşturma başlattı. Savcılık, Tanju'nun TCK'nın 216. maddesindeki "halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama" ile 301. maddesindeki "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ve devletin kurum ve organlarını alenen aşağılama" suçlarını işlemiş olabileceğini ileri sürdü. AGÜ Rektörlüğü de bildirideki imzası nedeniyle Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tanju'nun istifasını istemişti.
Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı, Bartın Üniversitesinde öğretim üyesi olan H.D. hakkında "terör örgütü propagandası yapmak" suçunu işlediği iddiasıyla soruşturma başlattı.
Elazığ Fırat Üniversitesi'nde görevli bir grup akademisyen, Sivas'ta ise bir avukat bildiride imzası bulunanlar hakkında suç duyurusunda bulundu.
Soruşturma süresince uzaklaştırıldı
Türkiye’nin farklı illerinden üniversitelerde "üniversite senatoları" bildiri yayımlayan akademisyenleri kınayan açıklamalar yaptı. Ayrıca öğretim üyeleri hakkında soruşturmalar da açılmaya başlandı. Düzce Üniversitesi, bildiride imzası bulunan öğretim üyesi Doç. Dr. Latife Akyüz hakkında soruşturma başlattı. Doç. Dr. Latife Akyüz Üniversiteden yapılan açıklamada soruşturma bitene kadar öğretim üyesini görevden uzaklaştırdı.
Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. A. Murat Tuncer, idari işlem başlatıldığını duyurdu. Abant İzzet Baysal Üniversitesi, bildiri imzalayan üç öğretim üyesi hakkında, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektörlüğü, altı öğretim üyesi, Cumhuriyet Üniversitesi bir öğretim üyesi hakkında soruşturma başlattı.
Bildiriye yeni imzalar
Bu gelişmelerin ardından, daha önce bildiride imzası olmayan bazı akademisyenlerle Barış İçin Edebiyatçılar Girişimi'nden yaklaşık 200 yazar da bildiriyi imzaladı.
Ne demişlerdi?
'Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi' 11 Ocak'ta Ankara ve İstanbul'da düzenledikleri basın açıklamalarında "Bizler bu suça ortak olmuyoruz" başlıklı bir bildiri yayınladı. Türkiye ve yurt dışından 89 üniversiteden 1128 akademisyenin imzaladığı bildiride şöyle deniyordu:
"Türkiye Cumhuriyeti; vatandaşlarını Sur'da, Silvan'da, Nusaybin'de, Cizre'de, Silopi'de ve daha pek çok yerde haftalarca süren sokağa çıkma yasakları altında fiilen açlığa ve susuzluğa mahkûm etmekte, yerleşim yerlerine ancak bir savaşta kullanılacak ağır silahlarla saldırarak, yaşam hakkı, özgürlük ve güvenlik hakkı, işkence ve kötü muamele yasağı başta olmak üzere anayasa ve taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ile koruma altına alınmış olan hemen tüm hak ve özgürlükleri ihlâl etmektedir.
Devletin başta Kürt halkı olmak üzere tüm bölge halklarına karşı gerçekleştirdiği katliam ve uyguladığı bilinçli sürgün politikasından derhal vazgeçmesini, sokağa çıkma yasaklarının kaldırılmasını, gerçekleşen insan hakları ihlallerinin sorumlularının tespit edilerek cezalandırılmasını, yasağın uygulandığı yerde yaşayan vatandaşların uğradığı maddi ve manevi zararların tespit edilerek tazmin edilmesini, bu amaçla ulusal ve uluslararası bağımsız gözlemcilerin yıkım bölgelerinde giriş, gözlem ve raporlama yapmasına izin verilmesini talep ediyoruz."
Müzakere koşullarının hazırlanmasını ve kalıcı bir barış için çözüm yollarının kurulmasını, hükümetin Kürt siyasi iradesinin taleplerini içeren bir yol haritasını oluşturmasını talep ediyoruz."
YÖK ve UAK'dan açıklama
Erdoğan'ın akademisyenleri sert bir dille eleştirerek mandacılıkla suçladığı konuşmasının ardından önce YÖK, "Teröre destek veren bildiri ile ilgili olarak hukuk çerçevesinde gereği yapılacak" açıklaması yaptı. Bildiriye yönelik tepkiler büyüdü. Bir grup akademisyen "Devletin yanındayız" diyerek karşı bildiri kaleme aldı. Üniversitelerarası Kurul açıklama yaparak, "akademik özgürlüğün, bir ülkenin varlığını tehdit aracı olarak istismar edilemeyeceğini" belirtti. (Al Jazeera)
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.