AK PARTİ’DE DİYARBAKIR KAVGASI
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten ve Dicle Üniversitesi yönetiminin tartışması sosyal medya üzerinden devam ediyor.
13 Nisan 2014 Pazar 18:14
AK Parti’li Cuma İçten’in, Dicle Üniversitesi Rektörü Jale Saraç ve üniversite yönetimini ‘parelel yapı’ olmakla suçlaması üzerine sosyal medyada tartışma başladı. İçten’in, ‘Korsan Genel Sekreter’ olarak suçladığı Sabri Eyigün ve İçten bu kez de twitter’da restleşti.
Ferit Aslan’ın haberine göre AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten ve Dicle Üniversitesi yönetiminin tartışması sosyal medya üzerinden devam ediyor. Rektör Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç’ın türban takmasından sonra dün düzenlediği basın toplantısında üniversite yönetimini ‘parelel yapı’ ve yolsuzluk yapmakla suçlayan Milletvekili İçten’in, ‘Korsan Genel sekreter’ olarak suçladığı Üniversitenin Genel Sekreteri Prof. Dr. Sabri Eyigün, twitter hesabından Milletvekili İçten ile ilgili açıklamalarda bulundu. “Güneş balcıkla sıvanmaz, gözünü kapatarak kimseye gündüzü gece yapamazsın” diyen Prof. Dr. Eyigün, şunları yazdı:
“An itibariyle Başbakanımız konuşuyor: ‘Eşek ölür, kalır semeri insan ölür kalır eseri.’ Kalıcı eseri olmayanların vah haline. Kişisel çıkarlarına dokunanların, şahsımı hedef alması, beni şaşırtmadı. Külhanbeyi ağzıyla yapılanlar tamamen iftira. Yakışmıyor. Alnım açık, başım diktir. Kendisini yetkili görenler, hangi kamu kuruluşundan hangi ihaleleri istediklerini de açıklasınlar? İhale istekleri geri çevrilince makamını, kişisel çıkarlarına alet edenler, hangi kamu kuruluşunda yakın akrabalarını haksız yer işe sokmak için talepte bulunduklarını da, tamamen kişisel çıkarı zedelendiği için, karalama yapanlar, neden bu kadar bağırıyor, neyi gizlemeye çalışıyor. Bunu da açıklasınlar? Bediüzzaman der ki; ‘Yaşasın zalimler için cehennem.’ Ben de derim; ‘Kişisel menfaati uğruna iftira atanlar için de bin yaşasın cehennem.’ Hem yürekli hem de cesurum. Ama keşke namuslular da cesur olsalar.”
“Silah kaçakçılığı yaptı mı yapmadı mı?”
Dicle Üniversitesi Genel Sekreteri Prof. Dr. Sabri Eyigün, isim vermeden Milletvekili Cuma İçten’i kast ederek, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Bugün yetkili gözükenler, geçmişte silah kaçakçılığı yaptı mı yapmadı mı? Bunun araştırılması gerekir. Tüm Türkiye’nin sempatisini kazanan ve özgürlükler adına gelinen noktayı gösteren Rektörümüzün başörtüsünü takmasından hemen sonra apar topar aceleyle eline tutuşturulan iftiraları paylaşmanın nedeni nedir? Baş örtüsü düşmanlığı mı? Özgürlük düşmanlığı m? sormak lazım. Rektörün inancından dolayı başını örtmesini, AK Partinin artı hanesine yazmak yerine, iftira atarak karalamak gizli bir AK parti düşmanlığı. Başörtülüleri, başörtüsünü değersizleştirmeye alışan vekilin arkasında kimler var, başörtüsüne özgürlük kazandıran başbakan araştıracaktır.”
“AK Parti Akın: Açıklamalar partimizin kurul kararı değil”
Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten’in Dicle Üniversitesi ile ilgili suçlamalarına üniversitenin öğretim üyesi olan Ak Parti MKYK üyesi Prof. Dr. Mehmet Akın da, sosyal medyadan yanıt verdi.
Prof. Dr. Akın, “Bugün Diyarbakır Milletvekili olarak yapılan 64 maddelik açıklamanın, Dicle Üniversitesi’nin bir mensubu olarak mesnetsiz ve delilsiz olduğunu belirtmek isterim. Ayrıca Ak Parti MKYK üyesi olarak belirtmek isterim ki, açıklamalar partimizin herhangi bir kurul kararı olmadığını, bilakis şahsi düşüncesi olduğunu kamuoyu ile paylaşmak istiyorum” dedi.
“Haşhaşi yandaşları afişe edilecek”
Tartışmalara Ak Parti MKYK üyesi Prof. Dr. Mehmet Akın’ın da katılması üzerine Milletvekili İçten, Twitter hesabından isim vermeden Akın’a yanıt verdi. Milletvekili İçten, şu iddialarda bulundu:
“Bugün 64 maddelik Dicle Üniversitesi ile ilgili açıklamalarımın birçoğu belgelere dayanmaktadır. Sorular ve iddialara cevap aldıktan sonra bu belge ve bilgilerden suç teşkil edenleri Cumhuriyet savcısına suç duyurusunda bulunacağım. Bakalım o zaman Ak Partili olmayı beceremeyip AKP’li olanlar, bu durum karşısında ne yapacaklar? Gönül isterdi ki bu süreçte Haşhaşilerin yanında ürkekçe yer alanlar, sayın başbakanımızın yanında mertçe gönülden Ak Partili olarak durabilselerdi. Haşhaşi kelimesini dile getirmeye cesareti olmayanlar, kendilerine Pensilvanya’yı değil, asrın lideri sayın başbakanı örnek almalıdırlar. Ak Parti kimliği ile siyasette yer edinmeye çalışanlar şunu bilsinler ki; siyaset korkakların işi değildir. Siyaset risk alanların, tarafını net belli edenlerin, sözünün arkasında duranların işidir. Ak Parti’de siyaset yaparken aynı zamanda hocaya bir cemaate bir şeyhe bağlı olarak siyaset yapılmaz. Benim cemaatim Ak Partidir. Benim hocam, üstadım, liderim asrın lideri sayın başbakanımdır. Başkasını da tanımam. Ak Parti grubu içerisinde haşhaşi yandaşları, isim zikretmemize gerek bırakmadan afişe edilecek, usulsüzlüklere keklik gibi atlıyorlar: İlerleyen günlerde zaten Ak Parti bunlardan arınacaktır. Ak Parti eş başkanı olmaya çalışan Okyanus ötesine başbakanımız milletin emanetini teslim etmeyince gidip CHP ve MHP eş başkanı oldu maşallah.”
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.