AHMET TÜRK: DAHA HASSAS DAVRANACAĞIZ
Türk, parti yöneticileri ve DTP milletvekilleriyle parti genel merkezi önünde gündeme ilişkin konularda değerlendirmelerde bulundu.
26 Ekim 2009 Pazartesi 14:55
Türk, parti yöneticileri ve DTP milletvekilleriyle parti genel merkezi önünde gündeme ilişkin konularda değerlendirmelerde bulundu.
Türk, "Siyasi parti liderlerinin kullandığı dil, barış grubunun gelişini bir gerilim kaynağı olarak göstermek isteyen, ortamı kışkırtıp süreci provoke etmeye çalışan bir takım odakları beslediğini" öne sürdü.
"Baykal savaştan yana"
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın konuya ilişkin ifadelerini hatırlatan Türk, "Sayın Baykal, bu çıkışıyla barıştan değil, savaştan yana olduğunu, ölüm ve gözyaşından beslendiğini bir kez daha ortaya koymuştur" dedi.
Baykal ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "geliştirdikleri ırkçı söylemlerle Türkiye'yi tehlikeli bir noktaya sürüklediklerini" iddia eden Türk, "Bahçeli, 'İstanbul, Silopi değildir' diyerek kime, hangi mesajı göndermektedir. Kürtleri linç mi ettirmek istiyorsunuz, Kürtleri kıyımdan mı geçireceksiniz?" ifadelerini kullandı.
"Olumsuz gelişmelerin bir tarafında da hükümetin yer aldığını" öne süren Türk, "Barış Grubu"nun gelişini açılım sürecine destek olarak görmesi gereken bir siyasi iktidarın işi en baştan şov olarak nitelendirmesinin, hazin bir tabloyu yansıttığını" ileri sürdü.
Türk, hükümetin milliyetçi tehditlerden korktuğunu iddia ederek, "Şunu açıkça belirtiyoruz, DTP olmasaydı dahi halk yine barış grubunu yüzbinler olarak karşılayacaktı" görüşünü dile getirdi.
Sorular
"Bundan sonraki süreçte aynı olayların yaşanmaması için DTP olarak ne tür tedbirler alacaksınız?" şeklindeki bir soruya Türk, "Bu sevgi selini, barışa olan bir arzu, bir istemin ifadesi olarak değerlendiriyoruz. İnsanlarımız barışa kenetlenmiş. Bir umut olarak görüyor ve yüz binlerin, milyonların bir yerde en ufak bir olay olmadı, bir gerginlik olmadı, kimsenin burnu kanamadı. Şimdi, halkımızın barış konusundaki göstermiş olduğu bu duyarlılığı hazmedemeyen bir mantıkla karşı karşıya kalırsak bizim yapacağımız farklı bir şey yok" dedi.
Türk, "Halkımız barış için duygularını, düşüncelerini ifade etmiş, 30 yıllık inkarcı, asimilasyoncu politikaların ortadan kaldırılmasına yönelik bir adım olarak değerlendirmiş. O nedenle biz başından beri hassas davranıyoruz. Bundan sonra da hassasiyet göstereceğiz, bugün barış meclislerinden tutun bir çok kesime kadar Avrupa'dan gelecek büyük bir grup olursa her beraber büyük bir hassasiyet içinde karşılayacağız" diye konuştu.
"Elbette partimize de gelecekler"
Bir gazetecinin, "Teslim olan PKK'lıların Ankara'ya gelerek TBMM'ye gideceği yönünde bir düşünceniz vardı, kamuoyuna böyle yansıdı. Bu düşünce hala devam ediyor mu?" sorusuna Türk, "Bunları tabii ki birileri bilinçli olarak gündeme getiriyor. Bu insanlar niçin geldiklerini, barış için geldiklerini siyasi partilere anlatmak için çaba gösterecekler. Sonuçta biz de siyasi partiyiz, elbette partimize de geleceklerdir. Niyetlerini, niçin geldiklerini, mesajlarını vereceklerdir" yanıtını verdi.
"Süreci hızlandırmak adına İçişleri Bakanlığı nezdinde bir talebiniz olacak mı? Yurt dışından gelişlerin ertelenmesine ilişkin ne düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine Türk, "Tabii ki biz bu ertelemenin 28 Ekim tarihi üzerinde değerlendirdik. Bir gün sonra Cumhuriyet Bayramı, bu konuda doğru organizasyonun yapılmama imkanı doğdu, sadece bu yönü ile aldık. Ama barış gruplarının, Avrupa'daki grubun gelmesini önemsiyoruz. Bu barış sürecini akamete uğratmaya gerek yok. Korkmaya da ürkmeye de gerek yok. 30 yıllık sancılı bir sürecin sonunda bir noktaya gelinmiş, bunun inişli çıkışlı olacağını tahmin ediyorduk. Bu da kaçınılmaz bir süreç olarak görmemiz lazım. Bütün bunların yaşanabileceğini hesaplayamazsak, o zaman bu barışçıl sürece hazır olmadığımızı ortaya koyuyor. Kolay olmadığını biz de biliyoruz" dedi.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.