AHMET HAKAN YAZDI: KÜRTÇE EZAN OLAYI
Meraklı bir gazeteci olarak, “Bir dinleyelim bakalım, nasılmış şu Kürtçe ezan?” dedim. Hay demez olaydım! İnternet taraması yaptım...
10 Haziran 2011 Cuma 20:58
BaşbakanTayyip Erdoğan, üç gündür konuyu gündemde tutuyor.
Star, Zaman, Yeni Şafak ve Akit manşetlerden destekliyor. Diyanet İşleri Başkanı açıklama yapıyor. Hayrettin Karaman Hoca fetva veriyor. İmam demeçleri, köşe yazıları gırla gidiyor.
İddia şu: BDP “Kürtçe ezan” istiyor. “Kürtçe ezan” okuttular. Bunların CHP’den farkı yok.
* * *
Meraklı bir gazeteci olarak, “Bir dinleyelim bakalım, nasılmış şu Kürtçe ezan?” dedim.Hay demez olaydım! İnternet taraması yaptım, yok. Kaset yayınlamakla maruf sitelere girdim, yok. Twitter’daki dostlara sordum, yok. Eski yoldaşlarımdan bazılarını yokladım, yok.
Sonuç?
“Kürtçe ezan” bahsi tozu dumana katıyor ama kendisinin izi yok
* * *
En sonunda “kanıt” olarak önüme Star gazetesinin bir muhabirinin, BDP’nin Urfa İl Başkan Vekili ile yaptığı telefon görüşmesi getirildi. Telefon görüşmesinde muhabir “Kürtçe ezan okuttunuz mu?” diye sormuş, İl Başkan Vekili ise “He, okuttuk” diye yanıt vermiş ve bu diyalog birkaç kez tekrarlanmış. İl Başkan Vekili’nin, daha sonra “Muhabirin sorularını tam olarak anlamadım, ben Kürtçe hutbeden söz ediyor sandım” diye bir açıklaması söz konusu olmuş ama muhabirin sorduğu sorular gayet net. Ama yine de bir tek bu kanıta dayanarak, “Bunlar ezanı Kürtçe’ye çevirdiler” diye ortalığı toza dumana katmak doğru mu, emin değilim.
Düşünsenize:
“Kürtçe ezan okudu” diye takdim edilen “hoca”, bunu kesin bir dille yalanlıyor. Diyarbakır adayı Altan Tan, “Böyle bir şey yok. Olsa en başta ben itiraz ederim” diyor. BDP’nin Urfa bağımsız adaylarının tümü ortak bir açıklama yaparak Kürtçe ezan iddiasını yalanlıyorlar. Selahattin Demirtaş Kürtçe ezana karşı olduklarını söylüyor. Leyla Zana da yalanlıyor. Ama duyan, dinleyen, kulak veren yok. Bir tarafta İl Başkan Vekili ile yapılmış bir telefon görüşmesinin kaydı, diğer tarafta ise BDP’lilerin topyekûn haykırışı...
Topyekûn haykırış bir tarafa bırakılmış, telefon görüşmesine kanıt muamelesi yapılıyor.Üstelik şu teknoloji çağında ortaya bir adet bile okunmuş “Kürtçe ezan” kaydı konulabilmiş değil.
* * *
Eğer tez elden önüme “Kürtçe ezan” okunduğunu kanıtlayan bir ses kaydı konmazsa... “Kürtçe ezan” konusunda ahkâm kesenlere... “ Hangisi daha büyük günah? ‘Kürtçe ezan’ okumak mı, yoksa ‘Kürtçe ezan’ okunmadığı halde ‘okundu’ diye tutturmak mı?” diye bir soru soracağım.
Ahmet Hakan - Hürriyet
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.