ADALET BAKANI ERGİN: ÇÖZÜM SÜRECİ SEÇİM MANEVRASI DEĞİL
Sadullah Ergin, 'Biz anlık siyasi girişimlerin sonucunun daha da sıkıntılı olacağını biliyoruz. Çözüm süreci seçime dönük bir manevra değil' dedi
30 Ağustos 2013 Cuma 09:29
Çözüm süreciyle ilgili konuşan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, 'Biz anlık siyasi girişimlerin sonucunun daha da sıkıntılı olacağını biliyoruz. Çözüm süreci seçime dönük bir manevra değil' dedi.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, “Çözüm sürecinin seçimleri rahat geçirme projesi olduğu” iddialarına karşılık, “Seçimlere kadar kaydıyla bir düzenleme yapmıyoruz. Biz anlık siyasi girişimlerin sonucunun daha da sıkıntılı olacağını biliyoruz. Çözüm süreci seçime dönük bir manevra değil” dedi.
Bu süreç sonunda “Garantili mi, terör bitecek mi?”, “Demokratik siyaset oturacak mı?” gibi sorularla karşılaştıklarını belirten Bakan, “Bu sonuç garanti değil. Süreç olmasaydı son 30 yılda yaşananlar 31’inci yılda yaşanacaktı” diye konuştu.
Hürriyet gazetesinden Rıza Özel’e konuşan Ergin şunları söyledi:
“1925-1961 arasında Kürt sorununa dönük 17 rapor yayınlanmış. Kazım Karabekir’in, İsmet İnönü’nün raporları var. O raporların içinde, önerilen tekliflerle ortaya çıkan bir yapı var. 90 yıla yakın süre o reçeteyi uyguluyorsunuz. Ortaya çıkan tabloya bakın. Daha kronikleşmiş, tabana sirayet etmiş bir sorun var. Ya teşhis ya tedavi yanlış. 91’inci sene aynı reçeteyi uygulayın demek ne derece doğru olur? Son 30 yıl içinde ne Türkler ne Kürtler kazandı.
Bu çözüm süreci sonunda ‘Garantili mi, terör bitecek mi?’, ‘Demokratik siyaset oturacak mı?’ gibi sorularla karşılaşıyoruz. Bu sonuç garanti değil. Çözüm süreci olmasaydı, son 30 yılda yaşananlar 31’inci yılda yaşanacaktı. 2012 yazıyla 2013 yazını karşılaştırın. 2012 yazındaki rakama bakın, o kadar can kaybı olmadı. Kazanç budur. Sonuç odaklı olarak Türkiye 2012 yazından daha mı iyidir, daha mı kötüdür? Çözüm süreci netice alırsa, bu ülke kazanır. Biz anlık siyasi girişimlerin sonucunun daha da sıkıntılı olacağını biliyoruz. Çözüm süreci seçime dönük bir manevra değil. Sorun çıkarsa ‘Nerede kalmıştık der?’ devam ederiz. 2012 kongresi sırasında 63 maddeyi medyayla paylaştık. Çözüm süreci yoktu, İmralı ile bu görüşmeler başlamamıştı. 2012 kongresinde açıkladığımız bu önemli konu başlıklarının 12-15 maddesi hayata geçti. Bunlar 2002’den bu yana demokratikleşme adımlarımızın devamıdır.
Polemiğe girmem
(PKK/KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık’ın gerekli adımlar atılmazsa 1 Eylül’de geri çekilmeyi durduracakları açıklaması) Yaptığımız çalışmanın ciddi bir çalışma olduğunu düşünüyoruz. Medya üzerinden konuşmam. Yola çıkarken konuşulan çerçeve belli. Biz işimize bakıyoruz. Bir polemik içinde olmayacağız. Telaşa da gerek yok. Çözüm süreci dediğimiz çalışmalar hükümet politikasıdır. Öneriler masanın üzerine konulur, hangi takvimle sıralama ile karşılayacağımız konur. Farklı konularda farklı bakış açılarının da bir önemi yoktur.
Yönümüzü belirledik
Seçimlere kadar kaydıyla bir düzenleme de yapmıyoruz. Geleceğe dönük hukuk altyapısını oluşturuyoruz. 2015’ten sonra bu düzenlemeler kalkar diye bir anlayış yok. Biz yönümüzü ve istikametimizi belirlemişiz. Türkiye Avrupa Birliği ile müzakere yapan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yargı yetkisini tanımış bir ülkeyiz. Türkiye’yi daha yaşanabilir, daha güçlü bir demokrasi olan, daha özgür ve zengin bir ülke yapma çabasındayız.
Vicdani ret gündemde yok
Vicdani ret konusu profesyonel askerlik yerleştikten sonra düşünülebilecek bir şey. Profesyonel askerlik de kolay kolay hayata geçirilecek bir kural değil. Demokratikleşme paketi, Türkiye’de 76 milyonun temel haklar noktasında ihtiyaç duyduğu konulara dönük, Aleviler, gayrimüslümler olur farklı kesimler olur nerede ne ihtiyaç varsa buna dönük bir çalışmadır. Taleplerden, beklentilerden ülke gerçekleri ile örtüşenler pakete girer.
Öcalan evlenemez
Öcalan’ın yanındaki hükümlüler değişebilir. Medyadaki iddiaların aksine Öcalan evlenemez. Çünkü boşanmadı.
Yargı mensuplarını yaftalamayın
(Yargıdaki cemaat kadrolaşması iddiaları) Yargı mensuplarının şu ya da bu şekilde yaftalanıp itham edilmesini doğru bulmayız. Onlar çok önemli görevler icra eden fedakarca çalışan arkadaşlarımız. Rahat bırakmak lazım. Yargıya dönük kategorik bakış açısı doğru değil. Allah kuru iftiradan saklasın. Türkiye’de yargı reformu stratejisinin ortaya konulmasıyla yargı çok tartışılmıştır. Olağanüstü dönemlere ilişkin yargılamaların da aynı periyotta olması yargının daha çok tartışılması sonucunu getirmiştir. Yargı reformu sürecini hak etmediği noktada yaftalayan bir süreç yaşanmıştır. Eğer yargı reformu bu olağanüstü dönem yargılamalarıyla aynı periyoda rastlamasaydı, çok daha farklı algılanabilirdi.
Evrensel hukukla örtüşmeyen toplum vicdanında kabul görmeyen, olağanüstü dönemlerde yapılmış tasarruflarda haksızlık ve zulüm sonucunu doğuran uygulamaların tespiti ve bunlara çözüm üretmek siyasetin ve parlamentonun görevidir. Bu konu ile ilgili serzenişler ve şikayetler değerlendiriliyor, hangi yöntemle çözülebilir araştırılıyor.
Birey huzuru ayrı, kolluk güçlerini korumak ayrı
(Polise aşırı yetki iddiaları) İngiltere’de, Almanya’da polise mukavemet ettirmezler. Kolluk güçlerine saldırının kolay olması o ülkede özgürlüklerin fazla olduğu anlamına gelmez. Birey huzurunu sağlamak ayrı şey, kolluk güçlerini korumak ayrı bir şeydir. Polisin uygulamada sıkıntısı varsa gerekli düzenleme yapılır. Ortaya çıkacak ürünü görün. Adliye-kolluk ilişkisine aykırı bir şey gelirse değerlendirmenizi yaparsınız. Önce paketi görsünler sona konuşsunlar.”
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.