ABD SURİYE'DE YENİ STRATEJİ ARAYIŞINDA
Rusya'nın Suriye'ye müdahalesi, ülkedeki savaşta askeri ve diplomatik dinamiği değiştirdi ve ABD'yi epeyce geride bıraktı.
29 Ekim 2015 Perşembe 10:32
Moskova'nın izlediği politikalardaki tutarsızlıklar ne olursa olsun, bu durum, Washington'un yaklaşımındaki yetersizlikleri ortaya çıkardı. Bunlardan biri de zaten sendeleyen ve sonuçta hiç ilerleme kaydetmeyen "eğit-donat" programı oldu.
Washington'un fena halde yeni bir yaklaşıma ihtiyacı var. Amerika'nın bölgedeki saygınlığı fazlasıyla azalmış durumda.
ABD'nin müttefiklerinin çoğu, şu ya da bu şekilde Moskova ile temas halinde ve genel kanı, yeni diplomatik yolların Washington'dan ziyade Moskova'ya çıktığı yönünde...
Rusya'nın Suriye'de 30 Eylül'de başladığı hava saldırıları, çoğunlukla IŞİD'in dışındaki grupları hedef aldı ve bu açıdan bir bakıma IŞİD'e destek oldu.
ABD'nin Suriye politikasının zayıfladığının bir diğer göstergesi de, Rus saldırılarının başlamasından bu yana ülkede IŞİD hedeflerine yönelik ABD hava saldırılarının azalması.
Dolayısıyla ABD Savunma Bakanı Ashton Carter'ın Senato Silahlı Kuvvetler Komisyonu'nda söz alması, Obama yönetimi açısından, ortaya, bölgenin değişen dinamiklerini yansıtan yeni bir politika koyması için bir fırsattı.
Ama Carter'ın söylediklerinde yeni hiçbir şey yoktu ve gelecekteki Amerikan askeri müdahalelerinin boyutları konusunda bazı soruları da beraberinde getiriyordu.
ABD içindeki derin anlaşmazlıklar
İşin başında, iki noktaya açık olarak işaret etmek gerek.
Birincisi, ABD tıpkı Rusya'nın da yapamayacağı gibi, Suriye ve Irak krizlerini dışardan çözemez. Bu, bölgedeki kilit önem taşıyan ülkelere ve büyük olasılıkla da, asıl cephede savaşan çeşitli gruplara bağlı.
İkincisi ise Obama yönetimi Orta Doğu'ya müdahale konusunda derin anlaşmazlık içinde.
Nihayetinde Başkan Obama Afganistan ve Irak savaşları sonrası, dış politikasını, Amerikan askerlerlerini yeni savaşlara sokmaya değil, yabancı savaşlardan geri çekmeye dayandırmıştı.
Bu politikanın Afganistan'daki koşullar çerçevesinde gözden geçirilmesi zorunluluğu doğdu.
Ve şimdi benzer bir gözden geçirme sürecine, Irak ve Suriye'de girildiğini görüyoruz.
ABD Savunma Bakanı, komisyondaki konuşmasında "Rakka, Ramadi ve saldırılar"dan sözetti.
- Rakka, IŞİD'in Suriye'deki yönetim ve ağırlık merkezi. Bakan Carter, yeni Amerikan donanımının, bazıları hedeflerine 50 kilometre yaklaşmış olan muhalefet güçlerine yardımcı olacağını belirtti.
- Irak'daki Anbar vilayetinin yönetim merkezi Ramadi ise Şiilerin hakim olduğu Irak hükümetinin IŞİD güçlerini yenmek için yerel Sünni birliklerle işbirliği yapmaya ikna edilip edilemeyeceğinin sınandığı yer olacak.
- Saldırılar sözcüğüyle de geçen hafta Irak'ta ABD özel birliklerinin ve Kürt güçlerinin birlikte düzenlediği operasyon kastediliyor. Bu, ABD'nin IŞİD'e yönelik doğrudan ya da müttefikleriyle birlikte yürüteceği saldırıları tırmandıracağının bir işareti.
Bunların çoğu, hâlâ epeyce deneme düzeyinde. ABD, cephede Kürtler dışında etkin müttefiklere sahip olmadığından gücü hala sınırlı.
'Esad karşıtları, Türkiye ve Körfez ülkelerinin etkisinde'
Üstelik IŞİD karşıtı olan ve aynı zamanda Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a da karşı çıkan güçler, Washington'dan ziyade, ya El Kaide ile ilişkili ya da Türkiye veya Körfez ülkelerinin yoğun etkisi altında.
Bir de, Amerika'nın ne düzeyde ek askeri güç seferber etmeye hazır olduğu sorunu söz konusu.
Irak'a az sayıda Apache helikopterleri konuşlandırılmasından söz edilmekte. Bu ise ülkeye yüzlerce takviye Amerikan askerinin gönderilmesi anlamına gelir.
Yeni saldırı politikasının pek çok yönü belirsiz. IŞİD'in elindeki onlarca tutsağın kurtarıldığı geçen haftaki operasyon bir Amerikan askerinin ölümüne yol açtı ve Pentagon bu operasyonda ABD güçlerinin tam olarak nasıl bir rol oynadığını açıkça bildirmedi.
Daha etkin bir politika ise belki yalnızca sınırlı taktik sonuçlar sağlayabilir ama Amerika'nın yeni kayıplar vermesine de yol açabilir. (BBC Türkçe)
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.