7'Sİ GENERAL 22 SUBAYA TUTUKLAMA TALEBİ
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, hükümete yönelik kara propaganda içeren internet siteleri hakkında hazırlanan 'internet andıcı' iddianamesini kabul etti
30 Temmuz 2011 Cumartesi 03:52
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, hükümete yönelik kara propaganda içeren internet siteleri hakkında hazırlanan 'internet andıcı' iddianamesini kabul etti. 7'si general 22 subayın yer aldığı iddianamede sanıklar hakkında 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talep ediliyor. Emekli Orgeneral Hasan Iğsız'ın bir numaralı sanık olduğu davada Ege Ordu Komutanı Orgeneral Hüseyin Nusret Taşdeler ise yüksek rütbeli subay olarak dikkat çekiyor.
İddianamede, Albay Çiçek için, "Soruşturma kapsamında Dursun Çiçek'in şüpheli sıfatıyla ayrıntılı savunmaları alınmış, şüpheli savunmalarında diğer şüphelilerin örgüt içerisindeki konumları ve eylemlerine yönelik beyanlarda bulunmuştur." denildi. Çiçek'in soruşturma kapsamında yaptığı savunmaların amacı şu şekilde anlatıldı: "Haklarında iddianame düzenlenen şüphelilerin örgütsel konumları ve eylemleri belirgin hale gelmiştir. Fiili ve hukuki irtibat ile delillerin birlikte değerlendirilebilmesi için İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne birleştirme talepli kamu davası açılmıştır."
Çiçek'in 'darbe teşebbüsü' ve 'silahlı terör örgütü üyeliği' suçlarından hâlâ İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı da hatırlatıldı. İnternet andıcı iddianamesinin Çiçek'in yargılandığı dava ile birleştirilmesi talep edildiği için hakkında tekrar dava açılmasına gerek olmadığı bildirildi. İddianamede, 'irtica ile mücadele eylem planı'nda imzası bulunduğunu kabul etmeyen Albay Dursun Çiçek'in 8 Haziran 2011'de verdiği ifadesinde, Genelkurmay Bilgi Destek Daire Başkanlığı'nda görev yaptığı dönemde belge paralelinde yayın yapan internet sitelerinin içeriğini ve denetiminin hiyerarşik yapı içerisinde onay alındıktan sonra belirlendiğini, bu sitelerin içeriğinden görevli kişilerin sorumluluğunun olduğunu belirttiği kaydedildi.
Soruşturma konusu şüphelilerin mevcut iktidarın 3 Kasım 2002 genel seçimlerinden sonra tek başına iktidar olmasının ardından benzer içerikli çalışmaların 'irticayla mücadele eylem planı' ismiyle düzenlenene kadar devam ettiği, bu belgeyle eyleme dönük hale getirildiğinin tespit olunduğu kaydedildi. İddianamede Çiçek hakkında takipsizlik kararı verildiği açıklanan bölümde 8 Haziran 2011'de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği ifade yer aldı. Bu ifadede, "o dönem Genelkurmay 2. başkanı olan Hasan Iğsız'dan andıç hazırlanması konusunda olur aldığını, daha doğrusu daire başkanına bu konuda bilgi verdiğini, onun da kendisine geri dönüşünde Iğsız Paşa'dan onay aldığını söylediğini, geçmiş dönemdeki bütün internet sitelerinin kendi görev yaptığı şubeye bağlı olmasından dolayı andıcın ana yapısını kendisinin hazırladığını, daha doğrusu Murat Uslukılıç'ın hazırladığı taslak andıcı geliştirdiğini, Murat Uslukılıç kurmay olmadığından bu konuda kendisinin daha tecrübeli olduğunu" söylediği iddianamede yer aldı.
DURSUN ÇİÇEK: ANDIÇ, İLKER BAŞBUĞ'A ARZ EDİLMEDİ
Andıcı o zamanki Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'a arz ettiği iddiasının doğru olmadığını öne süren Çiçek'in, 2. başkana arz edildiğini de dosyadaki paraftan anladığını savundu. Cemal Gökçeoğlu'nun, Murat Uslukılıç'ın amiri konumundaki dönemin 1. Destek Şube müdürü olduğunu, beyanlarının da doğru olduğunu, o dönemde daire başkan vekili olarak böyle bir talimat vermiş olabileceğini kaydetti. Çiçek'in ifadesinde, "sivil memur Bülent Sarıkahya'nın ifadesinin kısmen doğru olduğunu, kendisinin Hasan Iğsız'dan onay almadığını, daire başkan vekili olan Mustafa Bakıcı'dan onay aldığını, bunun üzerine andıç hazırlandığını" söylediği bildirildi. Çiçek'in, andıç kapsamında kendi şubesinde 'gurbetçiler' ve 'türkses' isimli internet sitelerinin açıldığını anlattığı belirtildi.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.