25 BARODAN ORTAK BİLDİRGE: TARİHİN EN AĞIR YARGI KRİZİ YAŞANIYOR
25 baronun imzasıyla yayımlanan sonuç bildirgesi ile "Türkiye Cumhuriyeti, tarihinin en ağır yargı krizini yaşamaktadır" denildi.
24 Şubat 2020 Pazartesi 15:32
Ege, Akdeniz, Marmara Genişletilmiş Baro Başkanları Toplantısının ardından 25 baronun imzayıla yayımlanan bildirgede, "Türkiye Cumhuriyeti, tarihinin en ağır yargı krizini yaşamaktadır" denildi.
Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bilecik, Burdur, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Antep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kırklareli, Kocaeli, Manisa, Mersin, Muğla, Urfa, Tekirdağ, Van ve Yalova olmak üzere 25 il barosunun imzasını taşıyan ortak bildirgede öne çıkan noktalar şöyle:
AİHM KARARLARI UYGULANMIYOR
- "Son dönemde, kamuoyunun dikkatle takip ettiği toplumsal önemi haiz davalarda yaşanan hukuksuzluklar ve yürütmenin yargıya doğrudan müdahalesi anlamına gelecek uygulamalar kabul edilemez boyutlara ulaşmıştır. HSK, mevcut yapısıyla tamamen siyasileşmiş ve yürütmenin talimat niteliğindeki açıklamalarını görev addederek bağımsız yargıçlar üzerinde bir baskı mercii halini almıştır. Barolarımız bu duruma karşı hukuk devletini sonuna kadar savunmakta ve avukatları hukuksuzluğun şahidi konumuna indirgeyen her türlü yaklaşımı temelden reddetmektedirler.
- Türkiye Cumhuriyeti, tarihinin en ağır yargı krizini yaşamaktadır. Mahkemeler verdikleri kararlar sonrasında dağıtılmakta, karar veren yargıçlar hakkında henüz imzalarının mürekkebi dahi kurumadan soruşturmalar açılmakta, yargıç bağımsızlığı ilkesi her geçen gün yeni bir örnekle ihlal edilmektedir. Bugün, Yüksek Mahkeme ve AİHM kararlarının uygulanmaması dahi olağan hale gelmiştir. Toplumun her kesiminden yurttaşlar, hukuk güvencesinin ortadan kalktığı bir ortamda hayatlarına devam etmektedirler.
- Barolar, yurttaşların özgürlük arayışında onlara ses verebilen yegane kurum hüviyetini almış durumdadırlar. Bizler, yurttaşların demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletinde yaşamalarının garantisi olmaya devam edeceğiz.
TÜRKİYE AVUKAT HAPİSHANESİ OLDU
- Türkiye, son yıllarda yaşadığı demokrasi krizi ile dünyanın en büyük avukat hapishanelerinden biri haline gelmiştir. Meslektaşlarımız, mahkemelerin etki altında bırakıldığı bir ortamda yargılanmakta, usul hukukunun dahi doğru düzgün uygulanmadığı mahkemelerde hüküm giymekte ve avukatlara pek çoğu mesleki faaliyet gereği gerçekleştirdikleri fiiller nedeniyle çok ciddi cezalar verilebilmektedir. Cezaevindeki avukatların yaşadığı bu süreç, meslektaşlarımızın sağlığına zarar gelmeden demokratik usuller içinde çözülmek zorundadır.
- Stajyer avukatların yaşadığı ekonomik sıkıntılar ortada iken Adalet Bakanlığının stajyer avukatların maaş alamayacağına dair görüşü genç meslektaşlarımız için ciddi bir sorun oluşturmaktadır. Hakim ve savcı stajyerlerine maaş vermekte beis görmeyen Adalet Bakanlığının stajyer avukatlara ücret ödenmesine karşı çıkmasını kabul etmiyoruz.
SAVUNMAYA ‘KEYFİ’ UYGULAMALAR
- Avukatlar gerek mahkeme kalemlerinde gerekse cezaevi ve geri gönderme merkezi gibi kapatılma kurumlarında birbirinden farklı ve çoğu zaman keyfi uygulamalara maruz bırakılmaktadırlar. Pilot icra uygulaması gibi kimi yenilikler avukatların yaşadığı sıkıntılar dikkate alınmadan sürdürülmekte ve meslektaşların yaşadığı mağduriyetler her geçen gün artarak devam etmektedir. Baro Başkanları olarak, avukatların meslek hayatında yaşadığı ve sürekli hale gelmeye başlayan her türlü keyfi uygulamaya karşı birlikte hareket etmeye söz veriyoruz.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.