22 Kasım 2024
  • İstanbul12°C
  • Diyarbakır12°C
  • Ankara15°C
  • İzmir19°C
  • Berlin1°C

15 MİLYON ÖĞRENCİNİN KARNE ALDI

Öğrenciler, 180 iş günü ve yaklaşık 8 ay süren eğitim-öğretim yılı maratonunun sonuna gelindi… Öğrenci ve öğretmenler 3 ay boyunca dinlenme fırsatı bulacaklar.

15 Milyon öğrencinin karne aldı

18 Haziran 2010 Cuma 11:19

Öğrenciler, 180 iş günü ve yaklaşık 8 ay süren eğitim-öğretim yılı maratonunun sonuna gelindi… Öğrenci ve öğretmenler yaklaşık 3 ay boyunca dinlenme fırsatı bulacaklar.

İlköğretim ve lise son sınıf öğrencileri mezun olmanın yanı sıra, yaz tatilinde her yıl olduğu gibi sınava girme, sınav sonucu öğrenme, tercih yapma ve kayıt heyecanı yaşayacak. Peki alınan netice kişi için bir ölçüt müdür?

Öğrenciliğin en önemli anlarından olan karne ve sınav günleri, çocukların ruh sağlığı üzerinde olumsuz etki yapabiliyor.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Runa İdil Uslu, kırık karne notlarının yoğun kaygı ve cezalandırma korkusu ile birleşerek, yaşama son verme girişimine neden olabileceği konusunda aileleri uyardı.

Ulusal Zehir Danışma Merkezi'nin (UZEM) verileri de ailelerin bu konuda dikkatli davranması gerektiğini gösteriyor. Merkezin sorumlusu Dr. Nurhan Özcan, karne ve sınav sonuçlarının açıklandığı günlerde intihar teşebbüslerinin belirgin bir şekilde arttığını söyledi.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Runa İdil Uslu, aileleri karne psikolojisi konusunda uyardı. Eğitim sisteminin rekabete dayalı olduğuna dikkat çeken Uslu, "Çocukların aldıkları karne ve sınav notları onların değerlerini belirleyen bir ölçüt haline geldi. O nedenle çocuklar başarısız olduklarında kendilerini aynı zamanda değersiz hissediyorlar." dedi.

Okul çağı çocuklarının zihninde sürekli olarak başarma ve başaramama konularının gündeme geldiğini belirten Uslu, "Ama sınavlar ve karne notu kaygısı bunu çok pekiştiriyor. Başarısızlık söz konusu olduğu zaman çocuklar kendini çok yetersiz, değersiz, başarısız hissediyor. Bu sadece o dönemle kısıtlı kalmıyor. Geleceğe yönelik umutsuzluk, 'ben yeterince akıllı değilim, çalışkan değilim' gibi düşünceleri yaratıyor. Kişinin kendine duyduğu değer ve saygıda düşme oluyor. Bu da bazen, çocuğun kendine zarar verici davranışlara başvurmasına neden olabiliyor. Hatta, eğer özellikle öncesinde çocukta depresyon, çok yoğun bir kaygı, cezalandırılma korkusu varsa bazen yaşamına son verme girişimlerine kadar gidebiliyor." diye konuştu.

"ÇOCUĞA, BAŞARISIZ HİSSETTİRİCİ YAKLAŞIMLARDAN UZAK DURUN"

Karne notları belli olduktan sonra çocuğa kendini kötü, yetersiz ve başarısız hissettirici yaklaşımlardan uzak durmak gerektiğinin altını çizen Uslu, "Ağır sözler söylememek lazım. Sert davranmamak, özellikle hiçbir zaman fiziksel şiddete müracaat etmemek, uzun süreli çocuğu çok değer verdiği şeylerden mahrum bırakmamak. Yani benlik değerini zedeleyici cezalardan kaçınmak gerekiyor." dedi.

Karnedeki kötü notların mümkün olduğu kadar soğukkanlı karşılanması gerektiğini dile getiren Uslu, "Bu durum çocukla konuşmak için bir fırsat olsun. Söylenebilirse, 'canın sağolsun ama bunun tekrarlanmaması için ne yapalım ?' diye oturup konuşulsun. Soruna çözümler aransın." şeklinde konuştu.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.