22 Kasım 2024
  • İstanbul16°C
  • Diyarbakır15°C
  • Ankara16°C
  • İzmir20°C
  • Berlin3°C

146 GÜN ANORMAL BİR SÜRE

Balyoz davası sanığı, 28’i general ve amiral toplam 102 subay için ‘yakalama kararı’ alan mahkemenin 16 Aralık’a duruşma günü vermesi tartışma yarattı.

146 gün anormal bir süre

25 Temmuz 2010 Pazar 10:52

Haklarında yakalama kararı çıkarılan 102 askerin 5 ay sonra hakim karşısına çıkacak olmasına hükümet kanadı da tepkili. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in, “Süre çok uzun” sözlerine AKP'li hukukçulardan da destek geldi: “Tutuklama bir tedbirdir. Ama ne hikmetse Türkiye’de bu tedbir, fazla uzuyor. 146 gün anormal bir süre...”

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in, Balyoz kapsamında yakalama emri çıkan ve ilk duruşma tarihi olarak 16 Aralık 2010 verilen askerlerle ilgili, “Süre çok uzun” sözlerine iktidar partisi içinden de destek geldi. İşte AKP'li hukukçuların yorumları:

HÜSEYİN ÇELİK: Geciken adalet adalet değildir

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, 102 Balyoz sanığı hakkındaki tutuklama kararını yorumladı: “Aralık ayıda ilk duruşması olacak bir dava ile ilgili olarak 102 insanın aylar öncesinden içeri alınması doğru mudur? Ben size açıkça şunu söyleyeyim, geciken adalet adalet değildir. Bu Ergenekon sanıkları da olsa, kim olursa olsun... Bakın ben ‘sanıkları’ diyorum. Bir şey, bir insanla ilgili bir iddia ispatlanmadığı sürece, masumiyet karidesinden dolayı bizim onlara masum gözüyle bakmamız lazım. Onları itham eden, onlara yafta yapıştıran bir tutumdan kaçınmamız gerekiyor. Ama bu Türkiye’deki yargının çarpıklığından kaynaklanıyor. Mehmet Haberal profesör olduğu için, organ nakli yaptığı için falan içeri alınmadı. Netice itibariyle bunu içeri alan da bunu içeri alan İçişleri Bakanı’mız değil. İçeri alan ‘A bakan’, ‘B bakan’, AKP’nin yöneticileri değil. Şunu söylüyorum, yargının işleyişinde bakın eğer hani diyor ya kelin ilacı olsa önce kendi başına sürer.”

Yakın tarihe almak için çözüm bulunmalı

TBMM Adalet Komisyonu Başkanvekili, AKP Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü: “Çok uzun bir süre. Anormal geliyor gerçekten. Özellikle tutuklu davalarda duruşma süresinin bu kadar uzun olmaması gerekiyor. Ancak büyükşehirlerde davalar uzun sürelerde erteleniyor. Bu mahkemenin iş durumunu bilemiyorum tabii. Ama buna bir çözüm bulmalıyız. Tutukluluk olan bir davanın 6 ay sonraya bırakılması doğru değil. Esasında şuna da taraftar değilim; Yasalarımızda tutuklamayı istisna olarak düzenledik. Ancak tutuklama istisnanın ötesine geçti. Bütün suçlarda tutuklama bir tedbirdir. Ame ne hikmetse Türkiye’de bu tedbir, fazla tedbir olarak kullanılıyor. Burada da yargılama devam ettiği için başka bir şey söylemek doğru değil. Dosyanın durumunu bilsek de bir şey söylememiz, yorum yapmamız mümkün değil. Bana göre duruşma aralarının daha yakın olabilmesi için tedbirler almamız lazım. Hakime, ‘Sen niye uzağa koyuyorsun’ demekten ziyade alınacak önlemler arasında daha yakın sürelerde davaların görülebilmesi için hakimlerin ve savcıların sayısının çoğaltılması olabilir. ”

Biri tutukluyor, diğeri bırakıyor. Asıl sorun bu

Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu: “Tutuklama bir tedbirdir. Sadece bizde değil dünyanın tüm ülkelerinde olan bir tedbirdir. Tedbirin de iki gerekçesi vardır: Birincisi delillerde oynama yapar mı, değiştirir mi, karartır mı gerekçesiyle tutuklama yapılır. İkincisi ise kaçma şüphesidir. Bunun dışında tutuklamalar pek yapılmamalı deriz ama Türkiye’deki uygulamada 120 bin kişi hapishanelerde yatıyor ve yarısı tutuklu. Böyle olmamalı. Yalnız burada sıkıntı bence bunun ötesinde insanları biri tutukluyor, birisi bırakıyor. Kamuoyunu asıl rahatsız eden konu bu. Niye tutukluyor, niye bırakıyor? İşin aslını elbette biz bilemiyoruz. Tutuklayan mı, bırakan mı haklı bunu göremiyoruz. Bu konuda ise eldeki delillere baktığımız zaman dosyalar çok kabardık gözüküyor. Bin sayfalık iddialar var ve iddianamede yer alanların yüzde biri doğru olsa insanın kanı donuyor. Tutuklamanın bir sınırı vardır ve hakim de ona uyar elbette. Tutuklamalarda çok dikkatli olmak lazım. İlk duruşma hazırlık nedeniyle belki belki uzun bir ara sonra olabilir ama sanıyorum sonrakiler daha kısa olur. Kasten yapılmamıştır.”

Balyoz sanıkları itiraz haklarını kullanmalı

Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya: “Bizim sistemimizde kuvvetler ayrılığı var. Hiçbir kuvvet öbürünün işine karışmaz. Yargı yargının, siyaset siyasetin işidir. Sistem içinde her sorunun bir çözümü vardır. Sanıkların itiraz hakları var. Onu kullanırlar.”

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.