22 Kasım 2024
  • İstanbul8°C
  • Diyarbakır6°C
  • Ankara10°C
  • İzmir17°C
  • Berlin0°C

1 MİLYON 600 BİN KİŞİ KART BATAĞINDA!

Merkez Bankası verilerine göre, Eylül 2009 itibariyle tasfiye olacak kredi kartı ve tüketici kredisi borcu bulunan kişi sayısı 1 milyon 664 bin 301 kişiye ulaştı.

1 milyon 600 bin kişi kart batağında!

25 Kasım 2009 Çarşamba 10:56

 Merkez Bankası verilerine göre, Eylül 2009 itibariyle tasfiye olacak kredi kartı ve tüketici kredisi borcu bulunan kişi sayısı 2008'e göre yüzde 52.2 artarak 1 milyon 664 bin 301 kişiye ulaştı

Etkisini devam ettiren küresel ekonomik kriz ve giderek artan işsizlik altında ezilen dar gelirliler gün geçtikçe kredi batağına saplanıyor.

2008 Eylül ayında yüzde 3 olan bireysel kredilerin takibi gecikmiş alacaklara dönüşüm oranı , 2009 Ağustos ayında yüzde 5.9'a yükseldi.

Merkez Bankası Risk Merkezi verilerine göre, 2009 Eylül ayı itibarıyla tasfiye olunacak kredi kartı ve tüketici kredisi borcu bulunan toplam kişi sayısı 2008 yılı sonuna göre yüzde 52.2 artışla 1 milyon 664 bin 301 kişiye ulaştı.

Hanehalkı yükümlülüklerinde en büyük payı konut kredileri oluşturdu. Onu ihtiyaç kredileri ve kredi kartları takip etti.

FAİZ YÜKÜ BEL BÜKTÜ

Yılda iki kez yayımladığı Finansal İstikrar Raporu'nun ikincisini dün açıklayan Merkez Bankası, hanehalkı yükümlülüklerinin 2009'un ilk yarısında da artmaya devam ettiğine dikkat çekti.

Rapora göre hanehalkı toplam yükümlülüklerinin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya (GSYH) oranı 2008'de yüzde 13.6 iken, 2009 yılı ilk yarısı itibarıyla yüzde 14.5'e yükseldi. Vatandaş tüketim harcamaları için kredi kartına yüklendi.

Aynı dönemde hanehalkı tüketim harcamalarının bireysel kredilerle finanse edilen kısmı da artarak, yüzde 12.6'dan yüzde 13.3'e çıktı.

Faiz yükü ise vatandaşın belini daha da büktü. Hanehalkının geri ödeme gücünün göstergeleri olan hanehalkı faiz ödemelerinin harcanabilir gelirine oranı, aynı dönemde yüzde 3.8'den yüzde 4'e, hanehalkı toplam yükümlülüğünün harcanabilir gelirine oranı ise yüzde 24.8'den yüzde 26.2'ye çıktı.

'KUR RİSKİNİ AZALTTIK'

Hanehalkı yükümlülüklerinin faiz ve kur riskinin sınırlı olmasının, hanehalkının ekonomik konjonktürdeki olumsuz gelişmelerden nispeten daha az etkilenmesini sağladığı ifade edilen raporda, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda yapılan değişiklikle hanehalkının dövize endeksli kredi kullanımının engellendiği, önümüzdeki dönemde hanehalkının borçları nedeniyle kur riski taşımasının önüne geçildiği belirtildi.

Raporda "Kriz döneminde geleceğe ilişkin olumsuz beklentilerle ihtiyati tasarruflarını artıran hanehalkının, Merkez Bankası'nın faiz indirimlerinin de etkisi ile kredi maliyetlerindeki düşüşe bağlı olarak önümüzdeki dönemde tüketici kredilerine olan talebinin artmaya devam etmesi beklenmekte" denildi.

İktisadi faaliyette ılımlı bir iyileşme bekleniyor olsa da, işsizlik oranlarının yüksek seyrini korumasına bağlı olarak hanehalkının borç geri ödemelerinde bir süre daha sorunlar yaşanacağını belirten Merkez Bankası, ancak bu sorunların özellikle konut kredileri için ABD ve Avrupa ortalamalarına kıyasla daha ılımlı seyretmesi beklendiğinin altını çizdi.

KOBİ KREDİLERİNDE ARTIŞ YAŞANACAK

Raporda bankaların kredi kullandırma kapasitesinin artacağı belirtildi. Son aylarda konut kredilerinde başlayan ivmelenmenin Kredi Garanti Fonu'na verilen desteğin de devreye girmesiyle KOBİ kredilerinde de görülebileceği kaydedildi.

İŞSİZLİKLE BİRLİKTE ARTIŞ SÜRECEK

Tahsili gecikmiş alacakların artmaya devam ettiğine işaret eden Merkez Bankası, iktisadi faaliyetteki toparlanmanın kademeli olacağı göz önüne alındığında, bu artışın bir süre daha devam edebileceği mesajını verdi.

Toparlanma yavaş ve kademeli olacak

Merkez Bankası tarafından yılda iki kez yayımlanan Finansal İstikrar Raporu'nda önümüzdeki dönemde iktisadi faaliyetteki toparlanmanın yavaş ve kademeli olacağı belirtildi.

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın imzasıyla yayımlanan raporda önümüzdeki dönemde finansal istikrara yönelik en önemli risklerin, iktisadi faaliyetteki toparlanmanın beklenenden yavaş olması ve buna bağlı olarak yüksek işsizlik oranları ile küresel finans piyasalarında yaşanabilecek yeni şoklar olduğu vurgulandı.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.